KİRA TESPİT DAVASI NEDİR?
Kira tespit davası, kiracı ve kiraya veren arasında kira bedelinin uygun şekilde belirlenmesi veya yeni bir anlaşmazlık durumunda başvurulan bir hukuki süreçtir. Bu tür davalar, sadece konut ve çatılı işyerleri için geçerlidir ve tarla, taşıt veya diğer taşınır eşyalar için uygulanamaz.
Özellikle beş yılın üzerinde süren konut ve işyeri kiralarında, tarafların anlaşması olup olmadığına bakılmaksızın, piyasa koşullarına uygun bir kira bedelinin mahkeme tarafından belirlenmesi istenebilir. Mahkeme, adil bir şekilde kira bedelini tespit etmek ve yasal düzenlemelere uygun bir karar vermekle sorumludur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesine dayanan kira tespit davaları, sadece kira bedelinin belirlenmesi amacıyla açılabilir. Bu nedenle, davaların sonucunda kira bedelinin tahsili talep edilemez ve kararlar ilamlı icra yoluyla icraya konulamaz. Kira bedelinin tahsil edilmesi için ayrı bir hukuki süreç izlenmelidir.
KİRA TESPİT DAVASI ŞARTLARI NELERDİR?
Kira tespit davası, kiracı ve kiraya veren tarafından açılabilen bir dava türü olup, Türk Borlar Kanunu uyarınca kira tespit davası şartlarının varlığı halinde açılabilir. Bu dava, kira bedelinin belirlenmesini amaçlar ve her zaman açılabilir. Ancak, kira tespit davası şartları; kararın uygulanacağı tarih, dava öncesinde kiracıya yapılan bildirim süresine ve kira sözleşmesinin hükümlerine bağlı olarak değişir.
Kira tespit davası şartları şunlardır:
- Kira Sözleşmesinin Varlığı: İlk ve en temel şart, geçerli bir kira sözleşmesinin varlığının kanıtlanmasıdır. Dolayısıyla, davanın açılabilmesi için geçerli bir kira sözleşmesi olmalıdır.
- Hukuki Yarar: Türk Borçlar Kanunu’na göre, kira bedelinin tespiti davası açmak için hukuki bir yararın bulunması gerekir. Mahkeme, hukuki yararın varlığını değerlendirir ve yoksa dava reddedilir.
- 5 Yıllık Sürenin Geçmiş Olması: Kira sözleşmeleri her yıl yenilense de, beşinci yılın sonrasında kira tespit davası açılabilir. Taraflar arasında anlaşma olmasa bile yeni kira bedeli belirlenebilir.
- Yazılı Bildirim (İhtarname): Kiraya verenin, kira bedelinin tespiti davası için kiracıya kira sözleşmesinin bitişinden en az otuz (30) gün önce yazılı bildirim yapması gereklidir. Bu bildirim yazılı olmalıdır ve kanunen geçerli kabul edilir. Ancak, bildirim şekli hakkında özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, yazılı bildirim Tebligat Kanunu veya noter aracılığıyla yapılabilir, ancak zamanında ve yazılı olması önemlidir.
KİRA TESPİT DAVASI NASIL AÇILIR?
Kira tespit davası, taşınmazın bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde açılır. Kira tespit davası nasıl açılır sürecine ilişkin aşamaları kısaca özetlemez gerekirse;
- Arabulucuya Başvuru: 01.09.2023 tarihinden itibaren dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Taraflar, arabuluculuk sürecine girer ve anlaşmazlıklarını çözmeye çalışırlar.
- Arabuluculuk Aşamasının Tamamlanması: Arabuluculuk süreci tamamlandıktan sonra, taraflar anlaşmazlıklarını çözemedikleri takdirde davayı açabilirler.
- Dava Dilekçesiyle Açılması: Kiraya veren veya kiracı, arabuluculuk sürecinden sonuç alamadıkları takdirde dava açmak için sulh hukuk mahkemesine dava dilekçesi ile başvurur.
- Dava Masraflarının Yatırılması: Dava açılırken, dava masraflarının eksiksiz bir şekilde yatırılması gerekmektedir. Bu masrafların ödenmesi, davanın sürecinin devam etmesi için önemlidir.
Bu şekilde, dava süreci, arabuluculuk aşamasından geçerek sulh hukuk mahkemesinde devam eder. Tarafların arabuluculuk yoluyla anlaşmaya varamaması durumunda, mahkeme süreci başlatılır ve dava ilgili mahkemede görülmeye başlar.
KİRA TESPİT DAVASI ARABULUCULUK ZORUNLULUĞU
01.09.2023 tarihinden itibaren açılacak kira tespit davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak bir dava şartıdır. Dolayısıyla, kira tespit davası için öncelikle arabulucuya başvurulması zorunludur. Aksi takdirde mahkeme dava şartı noksanlığından davayı açılmamış kabul eder.
Arabuluculuk sürecinde, taraflar anlaşmazlığı çözemezlerse veya arabuluculuk sonuçsuz kalırsa, arabuluculuk sürecine ilişkin son tutanakla birlikte dava açma hakkı doğar. Yani, arabuluculuk süreci tamamlandıktan sonra ve son tutanak düzenlendikten sonra dava açma hakkı elde edilir.
Bu nedenle, kira tespit davası için dava sürecine geçmeden önce arabuluculuk sürecinin tamamlanması önemlidir. Arabuluculuk süreci, taraflar arasında anlaşmazlığın çözümü için bir uzlaşma sağlama amacı taşır ve yasal bir gerekliliktir. Taraflar arabuluculuk sürecini başarısızlıkla sonuçlandırırsa, ancak bu durumda dava açma hakkı doğar.
KİRA TESPİT DAVASI NE ZAMAN AÇILIR?
Kira tespit davası, kira sözleşmesinin süresine ve koşullarına bağlı olarak farklı zamanlarda açılabilir. Beş yıldan uzun süreli ve beş yıldan kısa süreli kira sözleşmeleri için farklı açılma süreleri ve prosedürler geçerlidir.
Kira tespit davası ne zaman açılır?
- Beş Yıl veya Daha Uzun Süreli Kira Sözleşmeleri:
- Kira sözleşmesinin beş yıl veya daha uzun süredir devam etmesi durumunda dava açılabilir.
- Hakim, TÜFE on iki aylık değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedellerini göz önünde tutarak, piyasa rayicine göre kira bedelini belirleyecek bir karar verecektir.
- Beş Yıldan Kısa Süreli Kira Sözleşmeleri:
- Kira sözleşmesi henüz beş yılı doldurmamışsa ve kira sözleşmesinde kira bedelinin artış oranı belirlenmemişse, yine kiranın belirlenmesi için dava açılabilir.
- Ancak bu durumda, hakim emsal kira bedellerini göz önünde tutarak bir karar veremeyecektir.
- Hakim, tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık değişim oranlarını geçmemek kaydıyla bir bedel tespitine karar verebilecektir.
Her iki durumda da, bu dava, kiracı veya kiraya veren tarafından kira sözleşmesinin süresine ve koşullarına bağlı olarak açılabilir. Kiracı ve kiraya veren, dava açmadan önce mevcut yasal düzenlemelere uygun olarak hareket etmelidir ve kira tespit davası şartlarının varlığını denetlemelidir.
5 YILDAN ÖNCE KİRA TESPİT DAVASI AÇILABİLİR Mİ?
Kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirli aralıklarla artırılması için bir hüküm bulunmazsa, 5 yıldan önce kira tespit davası açılabilmektedir. Bu durumda, mahkeme kira bedelini yıllık tüketici fiyat endeksi (TÜFE) artış oranına göre belirler. Ancak, taşınmazın rayiç kira bedelini araştırmaz ve sadece TÜFE’ye göre bir artış yapar.
Ancak, belirli koşullar altında, kira sözleşmesinin devamını zorlaştıran olağanüstü durumlar ortaya çıkabilir. Örneğin, ekonomik krizler, doğal afetler veya diğer benzeri durumlar kiracının ödeme gücünü etkileyebilir veya kiracının yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu gibi durumlarda, TBK 138. maddeye dayanarak kira uyarlama davası açılabilir. Bu dava, kira tespit davalarından farklıdır ve belirli şartları ve sonuçları vardır.
Kira uyarlama davası, belirli koşulların varlığına dayanarak kira sözleşmesinin yeniden düzenlenmesini talep eder. Bu koşullar genellikle olağanüstü durumların varlığını ve kiracının durumunun davacıdan kaynaklanmadığını içerir. Mahkeme, bu durumları değerlendirir ve uygun görürse kira bedelini değiştirebilir veya sözleşmeyi feshedebilir.
Sonuç olarak, kira tespit davası ve kira uyarlama davası, kiracılar ve mal sahipleri arasındaki kira sözleşmelerindeki belirsizlikleri gidermek için kullanılan yasal araçlardır. Ancak, her iki davanın da belirli şartları ve sonuçları vardır ve davalılar bu şartları dikkate almalıdır. Kiracı haklarını korumak için, bu süreçlerde hukuki danışmanlık almak ve yasal haklarını tam olarak anlamak için profesyonel yardım almak önemlidir.
KİRA TESPİT DAVASI NE KADAR SÜRER?
Kira tespit davası ne kadar sürer sorusuna net bir cevap vermek mümkün değildir. Bu davaların süresi net bir kurala bağlı değildir ve çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ancak, genellikle bu tür davaların ortalama olarak 1 ila 1,5 yıl arasında tamamlanabileceği söylenebilir. Sürenin belirlenmesinde etkili olan faktörler şunlardır:
- Mahkemenin İş Yoğunluğu: Mahkemenin mevcut dosya yükü, davanın süresini etkileyebilir. Yoğun dönemlerde, davaların işlemesi daha uzun sürebilir.
- Bilirkişiye Gitme Süreci: Davanın karmaşıklığına bağlı olarak, mahkeme dosyayı bilirkişiye gönderebilir. Bilirkişinin rapor hazırlaması ve sunması da süreci uzatabilir.
- Keşif ve Delil Toplama: Davanın gerektirdiği keşif süreci ve delil toplama aşamaları da süreyi etkileyebilir.
- İstinaf Süreci: Kira tespit davaları kesinleşmeden hüküm ifade etmez. Bir tarafın kararı istinaf etmesi durumunda, üst mahkemenin incelemesi tamamlanana kadar süreç uzayabilir.
Dolayısıyla, kira tespit davalarının sonuçlanma süresi belirsizdir ve yukarıda belirtilen faktörlerin yanı sıra diğer değişkenler de süreci etkileyebilir.
KİRA TESPİT DAVASI İHTAR ŞARTI VAR MI?
Kira tespit davası ihtar şartına bağlı değildir. Eğer kira tespit davası şartları mevcutsa, ihtarname göndermeden de dava açılabilir. İhtarname gönderimi, Türk Borçlar Kanunu’nun 345/2. maddesinde belirtilen usule uygun olarak gerçekleştirilmişse, kiraya veren açısından önemli bir avantaj sağlar.
Kira bedelinin tespiti davası açılırken kiraya verenin kiracıya yazılı bildirim yapması avantaj sağlar. Türk Borçlar Kanunu’nun 345. maddesinin ikinci fıkrasına göre, kiraya verenin kira sözleşmesinin bitişinden en az otuz (30) gün önce kiracıya yazılı bildirim yapması halinde yeni kira döneminde davasını açabilir. Bu bildirim yazılı olmalıdır ve geçerlilik koşuludur.
Ancak, bu bildirimin Tebligat Kanunu hükümlerine göre veya noter kanalıyla yapılması zorunlu değildir; kiraya veren, kiracıya yazılı bildirimi uygun bir şekilde iletebilir, ancak yazılı ve zamanında yapılması önemlidir. Bu nedenle, kira tespit davası ihtar şartı bulunmasa da, ilgili yasal düzenlemelere uygun olarak ihtarname gönderilmesi halinde yeni kira döneminin sonuna kadar dava açılabilir.
KİRA SÖZLEŞMELERİNDE 5 YIL SONUNDA KİRA TESPİT DAVASI AÇILMASI GEREKLİ MİDİR?
Sözleşmede belirtilen artış oranı taraflar arasında kabul edilmiş ve belirlenmişse, ve taraflar bu artış oranından memnunsa, 5 yıl sonunda kira tespit davası açmak zorunda değillerdir. Kira sözleşmesinde belirlenen artış oranı geçerli olduğu sürece, sözleşme taraflarca feshedilmediği takdirde otomatik olarak bir sene daha uzamış sayılır ve sözleşmede belirtilen artış oranı uygulanır.
Bu durumda, kira bedelinin artışı sözleşme şartlarına bağlı olacaktır. Eğer taraflar bu artış oranı üzerinde anlaşmışlarsa, 5 yıl sonunda kira tespit davası açılması gerekli olmayabilir. Ancak, taraflar arasında anlaşmazlık varsa veya kira bedelinin belirlenmesi konusunda sorunlar çıkarsa, o zaman kiranın belirlenmesi için dava açılabilir.
Özetle, 5 yıl sonunda kira tespit davası açılması, sözleşmede belirtilen artış oranı ve tarafların karşılıklı anlaşması doğrultusunda değerlendirilmelidir.
KİRA TESPİT DAVASI 5 YIL NASIL HESAPLANIR?
Kira tespit davalarında 5 yıllık süre, kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren hesaplanır. Örneğin, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi 01.01.2020 ise, beş yıllık süre bu tarihten itibaren hesaplanır ve 5 yıllık süre 01.01.2025 tarihinde dolmuş olur.
Kira sözleşmesinin her yıl yenilenmesi ve yazılı olarak yeni bir kira sözleşmesinin yapılması durumunda ise durum biraz daha karmaşık hale gelebilir.
Kira tespit davası 5 yıl nasıl hesaplanır?
- İlk Kira Sözleşmesi Üzerinden Hesaplama: Eğer taraflar arasında imzalanan kira sözleşmelerinde, ilk sözleşmenin tamamen ortadan kaldırıldığı ve feshedildiğine dair bir ibare bulunmuyorsa, 5 yıllık süre taraflar arasında imzalanan ilk kira sözleşmesinin tarihine göre hesaplanacaktır.
- Sonradan İmzalanan Sözleşme Üzerinden Hesaplama: Ancak, eğer taraflar arasında daha sonra imzalanan kira sözleşmesinde, ilk sözleşmenin tamamen feshedildiğine dair bir ibare varsa, beş yıllık süre sonradan imzalanan kira sözleşmesinin tarihine göre hesaplanacaktır.
Bu durumlar, kira tespit davası 5 yıl nasıl hesaplanır hususunda dikkate alınması gereken önemli hususlardır. Kira sözleşmelerinin detaylarına ve feshedilme sürecine dair belgelerin incelenmesi, doğru hesaplamaların yapılmasını sağlar ve davada tarafların haklarının korunmasına yardımcı olur.
KİRA TESPİT DAVASINDA YENİ KİRA BEDELİ NASIL BELİRLENİR?
Kira bedelinin belirlenmesi, kira tespit davalarında hakim tarafından dikkate alınan çeşitli kıstaslarla gerçekleşir.
- TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) Değişim Oranı: Bir önceki yıla ait on iki aylık TÜFE ortalaması, kira bedelinin belirlenmesinde önemli bir referans olarak kullanılır. TÜFE’nin yıllık değişimi, kira bedelinin artış veya azalışının belirlenmesinde temel bir gösterge olarak kabul edilir.
- Kiralananın Durumu: Taşınmazın bulunduğu konum, fiziksel durumu, kullanım amacı, özellikleri ve bakım ihtiyacı gibi faktörler kira bedelinin tespitinde önemlidir. İyi bakılmış, modern ve kullanışlı taşınmazlar genellikle daha yüksek kira bedelleriyle değerlendirilir.
- Rayiç Kira Bedeli: Mahkeme, kiralananın bulunduğu bölgede benzer özelliklere sahip diğer taşınmazların kira bedellerini de inceleyerek değerlendirir. Aynı bölgedeki rayiç kira bedelleri, kira bedelinin tespitinde önemli bir referanstır.
- Hakkaniyet: Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinde belirtilen hakkaniyet ilkesi, kira bedelinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Mahkeme, kira bedelinin tespitinde hakkaniyeti göz önünde bulundurarak, örneğin, eski kiracı indirimi gibi indirimler uygulayabilir.
Hakim, kira bedelinin belirlenmesinde tarafların ekonomik durumları, meslekleri, geçim kaynakları gibi hususları da dikkate alır ve hak ve nesafete uygun bir karar vermeye çalışır.
KİRA TESPİT DAVASI HAKKANİYET İNDİRİMİ NASIL UYGULANIR?
Kira tespit davalarında, hakimler hakkaniyet ilkesini göz önünde bulundurarak bir indirim uygulayabilirler. Bu indirim genellikle “hakkaniyet indirimi” veya “eski kiracı indirimi” olarak adlandırılır.
Eski kiracı indirimi, daha önce aynı taşınmazda kiracı olan kişilere uygulanabilir. Bu indirim, eski kiracıların taşınmazı uzun süre kullanmış olmalarından dolayı, yeni kiracıların ödemek zorunda oldukları kira bedelinde bir indirim yapılması anlamına gelir.
Hakim, kira bedelinin belirlenmesi sürecinde, taşınmazın durumu, piyasa koşulları, kira bedellerinin genel seviyesi ve diğer önemli faktörleri göz önünde bulundurarak hakkaniyet indirimine karar verebilir. Bu indirim genellikle kira bedelinde bir düşüş olarak yansıtılır ve kiranın tespiti davasında hakim tarafından hakkaniyet ilkesine uygun bir şekilde belirlenir.
Ancak, hakkaniyet indiriminin ne kadar olacağı ve hangi koşullarda uygulanacağı her durumda değişkenlik gösterebilir. Genel olarak, kira tespit davalarında hakkaniyet indirimi olarak %10 ila %20 arasında bir oran belirlenir. Bu oran, mahkeme tarafından kira bedelinin belirlenmesi sürecinde hakkaniyet ilkesine dayanarak uygulanır. Bu nedenle, her kira tespit davası şartları farklıdır ve hakimler, her bir durumu ayrı ayrı değerlendirir.
GERİYE DÖNÜK KİRA TESPİT DAVASI AÇILABİLİR Mİ?
Kiranın tespiti davası sonucunda belirlenen kira bedeli genellikle ileriye dönük etkili olur. Ancak, belirli şartların varlığı halinde geriye dönük kira tespit davası açılabilir. Mevzuata göre, bu şartlar şunlardır:
1. Sözleşmede Artışa İlişkin Hüküm Bulunması Halinde
Eğer kira sözleşmesinde, yeni kira döneminde kira bedelinin arttırılacağına dair bir hüküm bulunuyorsa, süresinde geriye dönük kira tespit davası açıldığı takdirde mahkemece verilecek hüküm, bu yeni dönem başından itibaren geçerli olur.
2. Sözleşmede Artışa İlişkin Hüküm Bulunmaması Halinde:
Eğer kira sözleşmesinde kira bedelinin artışına dair bir hüküm bulunmuyorsa, kiraya veren yeni kira döneminin başlangıcından en geç otuz gün içinde kira tespit davası açmalı veya kira bedelinin arttırılması için kiracıya bu tarihten en az 30 gün önce yazılı bir ihtarda bulunmalı ve yeni dönem sonuna kadar dava açmalıdır. Bu şartlar yerine getirildiğinde, mahkemece hükmedilen bedel yeni dönemin başından itibaren geçerli olur.
Bu nedenle, geriye dönük kira tespit davası açmadan önce sözleşme şartlarını ve mevzuatı dikkatlice incelemek önemlidir. Kiraya verenin ve kiracının haklarını korumak ve uygun prosedürlere uygun davranmak için bu adımlar atılmalıdır.
KİRA TESPİT DAVASI NE ZAMANDAN İTİBAREN GEÇERLİ OLUR?
Kira tespit davası ne zamandan itibaren geçerli olur sorusunun cevabı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Eğer dava, yeni kira döneminin başlamasından 30 gün içinde açılırsa veya yeni kira döneminden 30 gün önce kiracıya ihtarname gönderilirse ya da kira sözleşmesinde artış şartı belirtilmişse, yeni kira bedeli, davanın açıldığı kira döneminin başından itibaren geçerli olacaktır. Bu durumda, mahkemenin kararı, hemen o dönem için geçerli olacaktır.
Ancak, bu koşullar sağlanmazsa, yani dava açılışında veya 30 günlük süre içinde kiracıya ihtarname gönderilmezse ve kira sözleşmesinde artış şartı yoksa, mahkemenin kararı bir sonraki kira döneminde geçerli olacaktır.
Bu açıklamalar, kira tespit davası sürecinde uygulanacak prosedürlerin ve kararların doğru anlaşılması açısından önemlidir. Kiraya veren ve kiracı, bu kuralları dikkate alarak haklarını koruyabilir ve yasal prosedürlere uygun davranabilir.
KİRA TESPİT DAVASI AVUKATLIK ÜCRETİ VE DAVA MASRAFLARI NE KADARDIR?
Kira tespit davaları nisbi harca tabidir. Nisbi harç, kira bedelinin bir yıllık değeri üzerinden hesaplanır. Yani, kira bedelinin yıllık tutarı, davanın harç hesaplamasında kullanılır. Nisbi harç, davanın değerine göre değişiklik gösterebilir ve genellikle belirli bir yüzde üzerinden hesaplanır.
Ayrıca, keşif, bilirkişi incelemesi gibi hususlar için mahkemenin belirlediği ücretlerin ödenmesi gerekir. Bu masraflar, davanın sürecine ve gerekliliklerine göre değişiklik gösterebilir. Keşif ve bilirkişi incelemesi gibi adli prosedürlerin gerçekleştirilmesi için belirlenen ücretlerin ödenmesi davanın taraflarına aittir.
Davanın herhangi bir aşamasında avukat tutulmuşsa, kira tespit davası avukatlık ücreti için avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. Kira tespit davası avukatlık ücreti, avukatın sunduğu hizmetlere ve davanın karmaşıklığına bağlı olarak değişiklik gösterebilir ve avukatlık asgari ücret tarifesinden daha az olamaz. Kira tespit davası avukatlık ücreti, avukatla yapılan sözleşmeye ve yasal düzenlemelere göre belirlenir.
Bu şekilde, kira tespit davaları sürecinde çeşitli masraflar ve harçlarla karşılaşılabilir. Tarafların bu masrafları dikkate alarak davanın mali yönünü kira hukuku avukatı ile birlikte planlaması önemlidir.
İŞYERİ KİRA TESPİT DAVASI AÇILABİLİR Mİ?
İşyeri kiralama durumlarında da kiranın tespiti için dava açılabilir. Kira tespit davası, kiracı ve kiraya veren arasında işyeri veya konut gibi taşınmazlar için kira bedelinin belirlenmesi amacıyla açılan bir hukuki süreçtir. Kanunda, işyeri kiralamaları için ayrı bir düzenleme yapılmamıştır ve kira tespit davası işyerleri için de geçerlidir.
Dava açma süreci, genellikle kira bedelinin adil ve hakkaniyete uygun bir şekilde belirlenmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilir. İşyeri kiralama durumlarında da, kiracı ve kiraya veren arasında kira bedeli konusunda anlaşmazlık olduğunda veya mevcut kira bedelinin yeniden belirlenmesi gerektiğinde kira tespit davası açılabilir.
Kiracılar ve kiraya verenler, kiranın belirlenmesi sürecinde hukuki haklarını korumak ve adil bir kira bedelinin belirlenmesini sağlamak için bu yola başvurabilirler.
TAHLİYE DAVASI DEVAM EDERKEN KİRA TESPİT DAVASI AÇILABİLİR Mİ?
Kira tespit davası ve tahliye davası aynı anda açılabilir. Yargıtay kararlarında, tahliye davası devam ederken kira tespit davasının açılabileceği ve kira tespit davasının tahliye davası ile birlikte açılmasının herhangi bir mahsur oluşturmadığı ve menfaat çatışmasına sebep vermeyeceği belirtilmiştir.
Bu durumda, kiracının kira bedelinin tespiti için dava açmasıyla birlikte, kiralayanın da kiracıyı tahliye etmek için tahliye davası açması mümkündür. Her iki davada da ilgili tarafların haklarını savunma ve yasal süreçte haklarını arama imkanı bulunmaktadır.
Sonuç olarak, tahliye davası devam ederken kira tespit davasının açılabilmesi yasal bir durumdur ve ilgili tarafların haklarını korumak için kullanabilecekleri bir yöntemdir.
KİRA TESPİT DAVASI SONUÇLARI NELERDİR?
Kira tespit davası sonuçları, mahkemenin verdiği karara ve uygulanan prosedürlere bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak kira tespit davası sonuçları şunlar olabilir:
- Yeni Kira Bedelinin Belirlenmesi: Kiranın tespiti davası sonucunda mahkeme, adil bir kira bedeli belirler. Bu kira bedeli, kiracının ödeyeceği kira miktarını etkiler.
- Geriye Dönük Etki: Kira tespit davası şartları sağlanmışsa ve mahkeme yeni bir kira bedeli belirlerse, bu bedel genellikle davanın açıldığı kira döneminin başından itibaren geçerli olur.
- Dava Masrafları: Taraflar arasında dağıtılacak olan dava masrafları, mahkeme tarafından belirlenir. Bu masraflar genellikle dava sürecinin uzunluğuna ve karmaşıklığına bağlı olarak değişir.
- Yargı Kararının Bağlayıcılığı: Mahkemenin verdiği karar, tarafları bağlar. Karara uymama durumunda yasal yaptırımlarla karşılaşılabilir.
- Anlaşmazlığın Çözülmesi: Kiracı ve kiralayan arasındaki kira bedeli konusundaki anlaşmazlığı mahkeme çözebilir. Mahkeme kararıyla netleşen kira bedeli, taraflar arasında anlaşmazlık oluşmasını engelleyebilir.
Kira tespit davası sonuçları, davanın özelliklerine ve tarafların taleplerine göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak, adil bir kira bedelinin belirlenmesi ve taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi hedeflenir.
YENİ MALİK KİRA TESPİT DAVASI AÇABİLİR Mİ?
Kiracısı bulunan bir konutu satın almak, kira ilişkisinin bir tarafı haline gelmek anlamına gelir. Bu durumda, mevcut kira sözleşmesi ve kira ilişkisinin devam edeceği hususları dikkate almak önemlidir. Kira tespit davası açılması gerektiğinde, dikkat edilmesi gereken usul ve süreler mevcut kira sözleşmesine bağlıdır. Bu sebeple yeni malik kira tespit davası açmakta özgürdür.
Yeni malik kira tespit davası açarken, mevcut kira sözleşmesinin hükümleri ve süreleri göz önünde bulundurmalıdır. Eğer mevcut kira sözleşmesinde belirli usul ve süreler belirtilmişse, bu sürelere riayet etmek ve usullere uygun hareket etmek önemlidir.
SÖZLÜ KİRA SÖZLEŞMESİ KİRA TESPİT DAVASI AÇILABİLİR Mİ?
Sözlü kira sözleşmelerinin kiranın tespiti için dava açma sürecinde geçerliliği konusunda birçok kişi için belirsizlikler olabilir. Ancak, kira sözleşmeleri şekil şartına bağlı değildir. Yani, bir kira sözleşmesi yazılı olabileceği gibi sözlü de olabilir. Bu sebeple, sözlü kira sözleşmelerinin varlığı taraflar arasında ikrar edildiği sürece, kiranın tespiti için dava açmak mümkündür.
Ancak, sözlü sözleşmelerin kanıtlanması ve geçerliliği konusunda bazı zorluklar yaşanabilir. Sözlü kira sözleşmelerinin varlığına dair delillerin bulunması ve tarafların bu sözleşmeyi ikrar etmesi, kira tespit davası sürecinde önemlidir. Sözlü kira sözleşmelerinin yazılı kira sözleşmelerine göre kanıtlanması daha zor olabilir.
Sonuç olarak, sözlü kira sözleşmelerinin varlığı durumunda, tarafların bu durumu belgelemesi ve gerekli delilleri toplaması önemlidir. Böylece, kira tespiti için dava açma sürecinde, sözlü kira sözleşmelerinin geçerliliği değerlendirilerek adil bir kararın verilmesi sağlanabilir.
YASAL UYARI: Web sitemizde yer alan makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Orbay Çokgör’e aittir ve tüm makaleler elektronik imzalı zaman damgalı olarak hak sahipliğinin tescil edilmesi amacıyla yayınlanmaktadır. Sitemizdeki makalelerin, kaynak link vermeden kopyalanarak veya özetlenerek başka web sitelerinde yayınlanması durumunda, hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.