TÜRKİYE’DE İCRA SÜRECİ VE İCRA TAKİBİ BAŞLATMAK
Bir alacaklının borçlu üzerindeki alacağını tahsil etmek için başvurduğu yasal yollara icra süreci denir. Türkiye’de icra süreci, ödenmemiş alacakların tahsilini düzenleyen İcra ve İflas Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) tarafından denetlenmektedir. İcra ve İflas Hukuku; Alacaklıların, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi yasal yol aracılığıyla ödenmemiş borçlarını tahsil etmelerine izin verir:
- Arabuluculuk: Arabuluculuk, tarafsız bir üçüncü kişinin alacaklı ve borçlunun ödenmemiş borcu çözmek için bir anlaşmaya varmasına yardımcı olduğu gönüllü bir süreçtir. Bu, anlaşmazlıkları mahkemeye gitmeden çözmenin uygun maliyetli bir yoludur.
- Dava: Arabuluculuk başarısız olursa, alacaklılar borçluya karşı bir Türk mahkemesinde dava açabilirler. Bu daha resmi bir süreçtir ve maliyetli ve zaman alıcı olabilir.
- İcra Daireleri: Alacaklı davada başarılı olursa ilamın uygulanması için İcra Dairelerine başvurabilir. İcra Daireleri, ödenmemiş borcu ödemek için borçlunun mal varlığına el koyma ve bunları satma yetkisine sahiptir.
İCRA VE İFLAS HUKUKU KAPSAMINDA TÜRKİYE’DE BORÇ TAHSİLATI
Türkiye’de borç tahsilatı, genellikle icra takibi yoluyla yapılır. Türkiye’de borç tahsilatında yetkili kurum İcra Müdürlükleridir. İcra Müdürlükleri kanunlar uyarınca kurulmuş olup, sıkı düzenlemelere tabidir. Türkiye’de borçlu ve alacaklıların icra süreci, borçlunun ödeme yapmayı kabul etmemesi veya ödeme yapamaması durumunda, alacaklının icra takibi yoluyla borcunu tahsil etmesini sağlar. İcra takibi, icra müdürlüğü aracılığıyla gerçekleştirilir.
Borçlu olan kişi veya şirket, borcunu ödemezse alacaklı, icra dairesine başvurarak icra takibi başlatabilir. İcra takibi, alacaklının borçlunun mal varlığına el koymasını ve bu malları satışa çıkarmasını sağlayarak borcunu tahsil etmesini hedefler. İcra Müdürlüğünde alacaklı tarafından başlatılan icra takibine borçlu taraf itiraz edebilir. Bu durumda itirazın kaldırılması için alacaklı tarafından dava yoluna gidilmesi gerekir. İşbu davada taraflar delillerini mahkemeye sunarak savunmalarını yaparlar. Mahkeme borcun var olduğuna kanaat getirirse icra dosyasında yapılan itirazı kaldırır ve icra dosyasının devamına karar verir.
İcra süreci, genellikle şu adımlardan oluşur:
- İcra Takibinin Başlatmak: Alacaklının, icra takibi başlatmak için icra dairesine takip talebi düzenleyerek başvurması gerekir. Başvuru sırasında, alacaklı borçlunun adını, adresini, borç miktarını ve alacağının nedenini belirtir.
- Ödeme Emri ve Tebligatı: İcra müdürlüğü, borçlu tarafından ödeme yapılmadığı takdirde, borçluya icra emri ve tebligat gönderir. Borçlu, tebligatı aldıktan sonra belirli bir süre içinde icra emrine itiraz edebilir. İcra emrine itiraz edilmediği takdirde, icra takibi başlar.
- Borçlunun Mal Varlığının Tespiti: İcra takibi başlatıldıktan sonra, icra müdürlüğü borçlunun mal varlığını tespit eder. Bu mal varlığı, icra takibi sürecinde satılmak üzere haczedilir.
- Haciz İşlemi: Borçlu tarafından ödeme yapılmadığı takdirde, icra müdürlüğü borçlunun mal varlığına el koyarak haciz işlemi yapar ve tapu kaydında şerh olarak işlenir. Bu işlem, borçlu tarafından ödenene kadar devam eder.
- Satış İşlemi: Haczedilen mal varlığı, satışa çıkarılarak borcun tahsil edilmesi hedeflenir. Satıştan elde edilen gelir, borç ve icra masraflarının ödenmesinde kullanılır. Kalan tutar, borçluya iade edilir.
İcra süreci, borçlu ve alacaklıların haklarını koruyan yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Borçlular, icra sürecinde yasal haklara ve icra emrine itiraz haklarına sahiptir. Alacaklılar ise icra takibi sürecinde belirli prosedürleri takip etmek zorundadırlar.
TÜRKİYE’DE BORCUNUZU NASIL TAHSİL EDEBİLİRSİNİZ?
Türkiye’de bir alacaklıysanız, borç tahsilatı için kullanabileceğiniz birkaç yasal yol vardır. Türkiye’de borç tahsilatı için bazı yaygın yöntemler şunlardır:
- İhtarname Gönderme: Borç tahsilatında ilk adım, borçluya ödeme hatırlatması göndermektir. Bu telefon, e-posta veya noter aracılığıyla yapılabilir. Hatırlatma, borçlu olunan tutarı, vade tarihini ve ödememenin sonuçlarını içermelidir.
- Arabuluculuk: Arabuluculuk, tarafsız bir üçüncü kişinin alacaklı ve borçlunun ödenmemiş borcu çözmek için bir anlaşmaya varmasına yardımcı olduğu gönüllü bir süreçtir. Bu, anlaşmazlıkları mahkemeye gitmeden çözmenin uygun maliyetli bir yolu olabilir.
- Dava Yolu: Arabuluculuk başarısız olursa, alacaklılar borçluya karşı bir Türk mahkemesinde dava açabilirler. Dava, borçlunun yerleşim yeri veya borcun doğduğu yerde açılmalıdır. Alacaklının, borcun geçerli olduğunu ve borçlunun temerrüde düştüğünü ispat etmesi gerekir.
- Mahkeme Kararının Uygulanması: Alacaklı davayı kazanırsa borçlu aleyhine bir mahkeme kararı alır. Karar, borçlu olunan tutarı, faiz oranını ve ödeme koşullarını belirleyecektir.
- Kararın Tenfizi: Alacaklı daha sonra ilamın tenfizi için İcra Dairelerine başvurabilir. İcra Daireleri, ödenmemiş borcu ödemek için borçlunun mal varlığına el koyma ve bunları satma yetkisine sahiptir.
Türkiye’de alacak tahsili sürecinin zaman alıcı ve maliyetli olabileceğini not etmek önemlidir. Alacaklılar, yasal işlem başlatmadan önce borcun miktarını, başarı olasılığını ve olası maliyetleri göz önünde bulundurmalıdır.
İCRA TAKİBİ NEDİR VE İCRAYA NASIL VERİLİR?
İcra takibi nedir sorusunun cevabı icra takibi, borçlu tarafından herhangi bir sebeple borcunun ödenmemesi durumunda, alacaklının devlet gücüyle bu borcu tahsil etmek üzere İcra Müdürlüğü nezdinde başlattığı bir süreçtir. Halk arasında İcraya nasıl verilir kavramı aslında icra takibi başlatmak anlamına gelmektedir. İcra takibi, ilamlı ve ilamsız takip olarak iki ana kategoride değerlendirmek mümkündür.
- İlamlı icra, bir mahkeme kararına dayanarak başlatılan bir icra türüdür. Mahkeme, borcun varlığını ve miktarını belirleyen bir karar verir ve alacaklı bu karara dayanarak icra takibini başlatır.
- İlamsız icra ise mahkeme kararı olmaksızın para ve teminat alacaklarının tahsil edilmesi için başlatılabilir. İcraya nasıl verilir sorusunun en kolay yolu ilamsız icra takibi başlatmaktır. Borca dair belgelerin varlığına bağlı olmaksızın, özellikle para veya teminat niteliğinde olmayan durumlarda da uygulanabilir. Örneğin, kiralanan bir taşınmazın tahliyesi, ilamsız icra yoluyla talep edilebilir.
Borçlu, borcunu ödemediği takdirde, alacaklı icra marifetiyle alacağını tahsil edebilir. Ancak alacaklının bu tahsilatı gerçekleştirebilmesi için öncelikle icra takibi başlatması gerekmektedir. Alacak, bir sözleşmeye, faturaya, çeke, bonoya veya poliçeye dayanabilir. Hatta icra takibini başlatmak için alacaklı tarafından belge sunulması dahi zorunlu değildir.
İCRA TAKİBİ NASIL YAPILIR?
İcra takibi başlatmak, genellikle alacaklı tarafından borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesine başvurularak gerçekleştirilir. Bu başvuru, icra takibinin niteliğine bağlı olarak belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde mahkeme kararının alınması adımlarını içerir. Bu aşamalar tamamlandığında, alacaklının icra takibi sürecinde bir adım atmış olacaktır.
İcra takibi başlatmak için öncelikle ilgili belgelerin hazırlanması ve gerekli durumlarda mahkeme kararının alınması gerekmektedir. Bu belgelerin tamamlanmasının ardından, alacaklının ödemekle yükümlü olduğu harç miktarı ödenir ve bu işlem sonucunda ilgili İcra Müdürlüğü’ne başvuruda bulunularak icra takibi resmi olarak başlatılır.
İcra takibinin yasal olarak başlatılabilmesi için, alacaklının usulüne uygun olarak yetkili İcra Dairesine takip talebinde bulunması gerekmektedir. Alacaklının borçlu tarafından ödenmemiş olan alacağını tahsil etmek amacıyla yetkili İcra Dairesine yaptığı takip talebi, borçlu aleyhine başlatılan yasal takibe İcra Takibi adı verilir. Takip talebi, alacaklının icra dairesine yönlendirdiği ve hakkına kavuşma isteğini içeren bir irade açıklamasını ifade eder. Bu talep, borç miktarına eşdeğer olarak başlatılan yasal takibin ilk adımıdır. İcra Takibi, alacaklının bu talep üzerine icra dairesi aracılığıyla hukuki süreci başlatması anlamına gelir.
İcra takibi nasıl yapılır sorusunu takip talebinin yazılı, sözlü veya elektronik ortamdan yapılabilir olarak cevaplayabiliriz. Takip talebinde bulunulması, icra takip işleminin başlatılması anlamına gelmez; bu nedenle, talik (erteleme) durumlarında da takip talebinde bulunulabilir. Takip talebinin harcın ödendiği tarihte yapılmış sayılması önemlidir.
İcra takibi başlatmak için gerekli belgeler:
- Alacaklının ve varsa vekilinin kimlik bilgileri, adresi, banka hesap bilgileri:
- Alacaklının kimlik bilgileri (ad, soyadı, TC kimlik numarası vb.),
- Alacaklı adına hareket eden vekilin kimlik bilgileri ve iletişim bilgileri,
- Alacaklının banka hesap bilgileri.
- Borçlunun kimliği ve adresi:
- Borçlunun kimlik bilgileri (ad, soyadı, TC kimlik numarası vb.),
- Borçlunun ikametgah adresi.
- Alacak tutarı:
- Borçlunun ödemesi gereken miktarın belirlendiği tutar.
- Senet, eğer senet yoksa borcun nedeni:
- Var ise senet veya benzeri belgelerin kopyaları,
- Eğer senet yoksa, borcun sebebini açıklayan belgeler.
- Takip yollarından hangisinin seçildiği:
- Hangi icra takip yollarının izleneceği (örneğin, maaş haczi, taşınır mal haczi) belirtilmelidir.
- İmza:
- Takip talebinin altının, alacaklı veya vekili tarafından imzalanması gerekmektedir
Bu belgeler, icra takibi sürecinin yasal ve usulüne uygun bir şekilde başlatılabilmesi için gereklidir. Belirtilen bilgilerin ve belgelerin eksiksiz bir şekilde sunulması, icra takibinin etkili bir şekilde yürütülmesine yardımcı olacaktır.
İCRA TAKİBİ SORGULAMA NASIL YAPILIR?
İcra takibi sorgulama işlemi adliyelerden ve e-Devlet üzerinden gerçekleştirilebilir. İcra takibi sorgulama için aşağıda adım adım bir rehber bulunmaktadır:
- E-Devlet Adresine Giriş:
- Kimlik Bilgilerinizi Doğrulayın:
- Karşınıza çıkan sayfadan kimlik bilgilerinizi doğrulayın.
- Kimlik bilgilerinizin doğrulanması için T.C. kimlik numaranızı ve şifrenizi kullanarak onaylayın. Eğer e-Devlet şifreniz yoksa, herhangi bir P.T.T. şubesinden şifre temin edebilirsiniz.
- İcra Dosyası Sorgulama Sayfasına Yönlendirme:
- E-Devlet ana sayfasının üstünde bulunan arama çubuğuna tıklayarak “İcra Takibi Sorgulama” yazın.
- En üstte çıkan ilgili linke tıklayarak ilgili sayfaya yönlendirilirsiniz.
- İcra Dosyası Sorgulama:
- Bu sayfa üzerinden taraf olduğunuz tüm icra dosyalarını görüntüleyebilirsiniz.
- Açık veya kapalı olma durumuyla ilgili bilgileri alabilirsiniz.
Bu adımları sırasıyla takip ederek, e-Devlet üzerinden icra takibi sorgulama işlemini tamamlayabilir ve ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz.
TÜRKİYE’DE BORCUNUZU ÖDEYEMEZSENİZ NE OLUR?
Türkiye’de borcunuzu ödeyemezseniz bunun ciddi sonuçları olabilir. Alacaklı, aleyhinize mahkeme kararıyla sonuçlanabilecek yasal işlem başlatabilir. Karar alacaklı lehine ise, hükmün tenfizi için İcra Dairelerine bildirimde bulunulabilir.
Borç için İcra Daireleri devreye girerse, ödenmemiş borcu ödemek için mal varlığınıza el koyabilir ve taşınmazını Gayrimenkul Hukuku kapsamında satabilirler. Bu, evinizi, arabanızı veya sahip olduğunuz diğer varlıkları içerebilir. Özellikle banka borçlarında genellikle ipotekli taşınmazın satış yoluna gidilir. Bu konu hakkında ayrıntılı bilgi için Türkiye’de İpotek Süreci sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Borcunuzun ödenmediği durumlarda, alacaklılar ayrıca faiz talep edebilirler. Faiz, borcunuzun üzerine eklenerek borcunuzu artırabilir.
Ayrıca, borcunuzu ödeyemediğiniz durumlarda, kredi notunuzda düşüş yaşayabilirsiniz. Bu, gelecekte kredi almak istediğinizde sorun yaşayabileceğiniz anlamına gelir.
Borcunuzu ödeyememeniz durumunda, borçlarınızı yapılandırma veya yeniden yapılandırma seçeneklerini araştırabilirsiniz. Bu seçeneklerle, borcunuzu daha ödeme kolay hale getirebilir ve icra takibi sürecini engelleyebilirsiniz. Ancak, borcunuzu ödemek için ne yapabileceğinize dair bir plan yapmak ve bu plana sadık kalmak önemlidir.
İCRA TAKİBİNE İTİRAZ SÜRECİ
Borçlu, alacaklı tarafından başlatılan icra takibine itiraz etmediği durumda, icra takibi kesinleşir ve alacaklının tahsilat işlemlerini başlatma hakkı doğar. İcra takibinin kesinleşmesi, alacaklının borcu tahsil etmek için gerekli olan haciz işlemlerine başlayabilmesi anlamına gelir. Ancak, borçlunun borcu olmadığı, vadesi gelmediği ya da borcunun ödendiği gibi bir iddiası varsa, borçlu icra takibine itiraz etmelidir.
İtiraz çeşitleri iki ana kategoriye ayrılır: imzaya itiraz ve borca itiraz. Her iki itiraz türü için başvuru yolu ve itirazın sonuçları farklılık gösterir. Borçlu, icra takibine itirazını belirtirken iddialarını net bir şekilde ortaya koymalı ve gerekçelerini açıklamalıdır. İmzaya itiraz, belgenin sahte olduğu ya da rızaya dayanmadığı iddiasını içerirken, borca itiraz ise borcun oluşmadığı, vadesinin geçmediği ya da borcun ödendiği iddiasını içermektedir.
Borçlu, icra takibine itiraz hakkını kullanarak yasal süreç içinde haklarını savunabilir ve icra takibinin hukuki temellerini sorgulayabilir.
İlamsız İcra Takibine İtiraz
Alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibi durumunda, borçlu kişi ilamsız icra takibine itirazda bulunma hakkına sahiptir. Borçlunun, borcun varlığına, vadesinin gelmediğine veya önceden ödenmiş olduğuna dair itirazları söz konusu olabilir. Her durumda, genel olarak uygulanan itiraz süresi 7 gündür. Ancak, ilamsız icra takibinde özel durumlara göre belirlenen itiraz süreleri de geçerli olabilir.
İlamlı İcra Takibine İtiraz
İlamlı icra takibine itirazda bulunmak, icra dairesine başvurmakla sınırlı değildir; zira ilamlı icra takibi, mahkeme kararıyla kesinleşmiş bir borcu ifade eder. Borçlu, mahkeme kararıyla kendisine tebliğ edilen borcu, kararda belirtilen vadelerde ve miktarlarda ödemekle yükümlüdür. Eğer borç, para değil bir ifa olarak belirlenmişse, yine kararda belirtilen süreler içinde bu ifa gerçekleştirilmelidir.
Borcun ödenmek istenmemesi veya itiraz edilmesi durumunda, borçlu, itirazını ilgili mahkemeye ileterek hukuki süreci başlatabilir. Bu itiraz yolu, mahkeme kararının uygulanmasına karşı çıkma, haksızlık iddiasında bulunma veya borcun geçerliliği konusunda itiraz etme gibi nedenlere dayanabilir.
İtirazlar, mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde ödeme emrinde gösterilen mahkemeye yazılı olarak yapılmalıdır. Bu süre içinde yapılan itirazlar, mahkeme tarafından değerlendirilir ve ilgili hukuki sürecin nasıl devam edeceği belirlenir. İlamlı icra takibine karşı başlatılan itiraz süreci, borçlunun haklarını koruma ve mahkeme kararının adil bir şekilde gözden geçirilmesi için önemli bir adımdır.
Kesinleşmiş İcra Takibine İtiraz
Kesinleşmiş icra takibine itiraz, icra daireleri (müdürlükleri) aracılığıyla gerçekleştirilir. İlamsız icra takibi dosyalarına yasal süreler içinde itiraz edilmemesi durumunda, borçlu tarafından borcun kabul edildiği kabul edilir. Bu durumda alacaklı, haciz ve ifa işlemlerini adli yollarda gerçekleştirebilir. Ancak, bu sürecin önüne geçilebilmesi için borçlu, icra müdürlüklerine başvurarak mücadele yoluna girebilir.
Borçlu, icra dairesine başvurarak kesinleşmiş olan icra takibinin geçici olarak durdurulmasını veya ötelenmesini talep edebilir. Bu talepte bulunulmasının genellikle bir teminat bedelinin ödenmesini gerektirdiği unutulmamalıdır. Alacaklı ve icra müdürlüğü tarafından belirlenen teminat bedelinin ödenmesi durumunda, haciz veya ifa uygulamaları ileri bir tarihe ertelenebilir.
Bu şekilde gerçekleşen itiraz, borçlunun ekonomik durumunu düzeltme, taraflar arasında anlaşma sağlama veya hukuki süreci daha geniş bir çerçevede değerlendirme amacı taşıyabilir. Ancak, teminat bedeli ödemesi gibi koşulların göz önünde bulundurulması önemlidir.
Tahliye Talepli İcra Takibine İtiraz
Mülk sahibi ile kiracı arasındaki anlaşmazlıklar veya borçlar nedeniyle kiracının tahliyesi için tahliye talepli icra takipleri başlatılabilir ve borçlu veya kiracı tarafından tahliye talepli icra takibine itirazda bulunulabilir. Ev veya işyeri sahipleri, çeşitli gerekçelerle kiracısının tahliyesini sözlü olarak ifade ettikten sonra, kiracının mülkü boşaltmaması durumunda hukuki sürecin başlatılması mümkündür.
Kiranın ödenmemesi, mülkün amacına uygun kullanılmaması gibi nedenlerle tahliye talepli icra dosyası açılması halinde, borçlu veya kiracının itiraz etmesi mümkündür. İtirazda bulunulurken, tahliye talebini haksız gösteren delillerle birlikte mümkünse belgeler sunulmalıdır. Tahliye talepli icra takibine itiraz süresi, tebliğden itibaren genellikle 7 gün olarak uygulanır.
İLAMSIZ TAKİP NE DEMEKTİR?
İlamsız takip ne demektir sorusunun cevabı ilamsız takibin herhangi bir mahkeme kararına dayanmayan ve icra müdürlüğünde gerçekleştirilen bir takip süreci olmasıdır.. Bu tür icra takipleri, genellikle para borcu, teminat veya diğer alacaklar için başlatılır ve alacaklının elinde mahkeme kararını ispat eden bir belge bulunmasını gerektirmez.
Ödeme emri, ilama dayanmayan takip veya kambiyo senedine dayalı takip gibi durumlar için kullanılan bir bildirim yöntemidir. Borçluya borcunu ödemesi, itirazda bulunması ve aksi takdirde malvarlığının haczedileceği hususlarında ikaz ve ihtarları içeren bir belgedir. Mahkeme kararı olmadan yapılan bu takiplerde, alacaklı borcunu ispat etmek amacıyla bir belgeye sahip olmak zorunda değildir.
İlamsız icra takipleri genellikle yetkili icra dairelerinde başlatılır. Ancak, taraflar arasında geçerli bir yetki sözleşmesi bulunmuyorsa, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi yetkili kabul edilir. Para ve teminat alacağına dayanan bir sözleşme varsa, takibin başlatılacağı yerdeki icra dairesi yetkili hale gelir. Yetki itirazı, borçlu tarafından yapılması gereken bir itiraz türüdür. Yetki itirazında bulunmazsa, takibin başlatıldığı icra dairesi yetkili kabul edilir, ancak borçlu yetkisiz bir icra dairesinde başlatılan takibe itiraz etmezse, takip başlatıldığı yerde yetkili sayılır.
İcra müdürlüğü, takip talebine konu olan alacağın mevcut olup olmadığını, vadesinin gelip gelmediğini incelemeye yetkili değildir. Bu nedenle, taleple ilgili ödeme emrini düzenlemek ve göndermekle yükümlüdür. Ödeme emrinde alacaklının talep kayıtları, borcun ve takip giderlerinin takip türüne göre ödenmesi ihtarı, borçlunun 7 gün içinde ödeme emrine itiraz edebileceği ve mal beyanında bulunma ihtarı, ödeme yapılmaması veya itiraz edilmemesi durumunda cebri icraya devam edileceği ihtarı ile icra müdürünün mühür ve imzasının bulunması gereklidir.
Ödeme emrinin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için PTT aracılığıyla veya elektronik yolla tebliğ edilmesi gerekmektedir. İcra dairesi memurunun eliyle de tebligat yapılabilir. Bu şekilde borçlu, kendisine karşı icra takibi başlatıldığını öğrenir. Borçlu, ödeme emrinin tebliği ile borcu kabul edip ödeyebileceği gibi, 7 gün içinde borca veya imzaya itiraz da edebilir. Borçlu, ödeme emrine konu borcu olmadığını veya daha önce ödediğini belirterek 7 gün içinde ödeme emrine itirazda bulunabilir. Yapılan itiraz, icra takibini otomatik olarak durdurur ve bu itiraz ortadan kaldırılana kadar var olan takipte herhangi bir işlem yapılamaz.
Borçlu, ödeme emrine zamanında itiraz etmezse, itirazı reddedilirse veya kaldırılırsa, ödeme emri ve dolayısıyla icra takibi kesinleşir. Takibin kesinleşmesiyle birlikte alacaklı, borçlunun malvarlığına haciz koyma ve haczedilen malları paraya çevirme hakkına sahiptir. Ayrıca, borca, yetkiye veya imzaya itiraz etmeyen borçlu, 7 gün içinde gerçeğe uygun mal beyanında bulunmak zorundadır.
Borçlunun ödeme emrine itiraz etmesiyle icra takibi durmuşsa, takip alacaklısının da belirli hakları vardır. Alacaklı, 6 ay içinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep edebilir veya 1 yıl içinde genel mahkemelerde itirazın iptali davası açabilir.
Borçlu, farklı gerekçelerle kendisine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz süresini kaçırmış ve zamanında borca itiraz edememiş olabilir. Bu durumda, kanun borçluya bazı haklar tanımıştır. Gerçekte borcu olmayan ancak ödeme emrine zamanında itiraz etmediği için aleyhinde açılan takip kesinleşen borçlu, şikayet, gecikmiş itiraz, icra takibinin iptal ve taliki, menfi tespit ve istirdat davası gibi yollarla başvurarak haklılığını ispat etme imkanına sahiptir.