SÖZLEŞME HAZIRLAMANIN ÖNEMİ
Türkiye’de sözleşme hukukuna göre sözleşme yapmak, herhangi bir iş veya işlem yaparken karşı tarafın yükümlülüklerini ve sorumluluklarını belirlemek için yapılan bir anlaşmadır. Sözleşmeler, belirli bir konuda taraflar arasında karşılıklı hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmesini düzenleyen bir belge olarak tanımlanabilir. Sözleşmeler, tarafların arasındaki hukuki ilişkiyi belirler ve tarafların karşılıklı haklarını ve yükümlülüklerini düzenler. Ancak sözleşme nasıl yapılır sorununun adımları doğru izlenmeden yapılacak bir sözleşme tarafların hak kaybı yaşamasına sebebiyet verecektir. Dolayısıyla, doğru ve hukuka uygun bir sözleşme hazırlamanın önemi büyüktür.
Sözleşme hazırlamanın en büyük önemi, taraflar arasındaki anlaşmanın netleştirilmesidir. Sözleşme hazırlamak, tarafların karşılıklı haklarını ve yükümlülüklerini belirleyerek, herhangi bir belirsizlik veya anlaşmazlık durumunda sözleşmenin bir delil olması sayesinde taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümünü kolaylaştırır. Ayrıca, sözleşme yapmak, herhangi bir anlaşmazlık durumunda tarafların haklarını ve yükümlülüklerini korumak için yasal bir dayanak sağlar.
Sözleşme hazırlamanın önemi, tarafların yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin sağlanmasıdır. Sözleşmeler, tarafların karşılıklı haklarını ve yükümlülüklerini düzenleyerek, her iki tarafın da sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini Türkiye’de sözleşme hukukuna göre yerine getirmesi gerektiğini belirtir. Bu nedenle, sözleşme hazırlamak, tarafların işbirliği yapmasını ve yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlayarak, işin sorunsuz bir şekilde yürütülmesini sağlar.
Sözleşme düzenlemek, tarafların riske maruz kalmasını engeller. Sözleşmeler, tarafların risklerini ve sorumluluklarını belirleyerek, herhangi bir belirsizlik durumunda tarafların olası kayıplarını minimize eder. Ayrıca, sözleşme yapmak, tarafların anlaşmazlık durumunda Türkiye’de sözleşme hukuku uyarınca hukuki koruma sağlaması açısından da önemlidir.
Sözleşme hazırlama tarafların arasındaki anlaşmazlıkların azaltılmasına da yardımcı olur. Taraflar arasında herhangi bir anlaşmazlık durumunda, sözleşme tarafların karşılıklı haklarını ve yükümlülüklerini açık bir şekilde belirler. Bu, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümünü kolaylaştırır ve herhangi bir yasal sürecin gerekli olmadığı durumlarda, taraflar arasında uzun ve yorucu bir hukuki mücadeleyi önler.
Sözleşmenin önemi sadece iş dünyası için değil, aynı zamanda günlük hayatta da büyük bir öneme sahiptir. Örneğin, ev kiralamak, araba satın almak, hizmet sözleşmeleri vb. gibi birçok durumda sözleşme yapmak önemlidir. Bu sözleşmeler, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini belirleyerek, herhangi bir anlaşmazlık durumunda çözümünü kolaylaştırır ve tarafların risklerini minimize eder.
SÖZLEŞME HUKUKUNA GİREN KONULAR
Sözleşme, hukukun en temel kavramlarından biridir ve birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Sözleşmenin en önemli özelliği, taraflar arasında bir anlaşmanın oluşmasıdır. Bu anlaşma ile taraflar, belirli bir konuda karşılıklı hak ve yükümlülükler üstlenirler.
Türkiye’de sözleşme hukuku, sözleşme yapma, uygulama ve sona erdirme süreçleriyle ilgilenir. Sözleşme hukuku, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini belirleyen yasal düzenlemeleri içerir. Sözleşmeler, taraflar arasındaki ilişkileri düzenledikleri için, sözleşme hukuku tarafların haklarını korur ve haksızlıklara karşı koruma sağlar.
Sözleşme hukuku, birçok konuyu kapsar. Bunlar arasında, mal satımı, kira sözleşmeleri, iş sözleşmeleri, gayrimenkul hukuku, tüketici hukuku, ticaret hukuku, sigorta hukuku ve lisans sözleşmeleri gibi birçok konu yer alır.
En çok karşılaşılan sözleşme örnekleri aşağıdaki gibidir;
- Satış Sözleşmeleri: Satıcı ve alıcı arasında yapılan anlaşmaları kapsayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, ürünlerin, malların veya hizmetlerin satışını içerir.
- İş Sözleşmeleri: İşveren ve çalışan arasındaki anlaşmaları kapsayan sözleşmelerdir. İş sözleşmesi, işyerinde çalışma koşullarını, çalışma saatlerini, ücretleri vb. belirleyen ayrıntıları içerir.
- Kiralama Sözleşmeleri: Kiralayan ve kiracı arasında yapılan anlaşmaları kapsayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, gayrimenkuller, arabalar, araçlar vb. gibi birçok farklı şeyin kiralanmasını içerir.
- İş Ortaklığı Sözleşmeleri: İş ortakları arasında yapılan anlaşmaları kapsayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, işletme ortaklıklarını ve girişimleri düzenler.
- Lisans ve Franchise Sözleşmeleri: Bir kişiye, bir şirkete veya bir organizasyona başka bir kişiye, şirkete veya organizasyona ait bir fikri mülkiyet haklarını kullanma izni veren sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, patentler, ticari markalar, telif hakları vb. gibi fikri mülkiyet haklarını içerir.
- Taahhüt Sözleşmeleri: Bir tarafın başka bir tarafa bir işi yapmayı veya bir hizmeti sunmayı taahhüt ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, inşaat işleri, danışmanlık hizmetleri vb. gibi birçok farklı alanda olabilir.
- Uluslararası Sözleşmeler: Farklı ülkeler arasında yapılan sözleşmeleri kapsayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, ihracat, ithalat, uluslararası işbirliği vb. konuları kapsayabilir.
- Tüketici Sözleşmeleri: Tüketiciler ile satıcılar veya hizmet sağlayıcılar arasında yapılan anlaşmaları kapsayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, tüketicilere satılan mal ve hizmetlerin koşullarını, garanti ve iade politikalarını düzenler.
- Gayrimenkul Sözleşmeleri: Gayrimenkul alım-satımı, kira, ipotek gibi konuları düzenleyen gayrimenkul hukuku sözleşmeleridir. Bu sözleşmeler, taşınmaz malların alım-satımı, kiralanması veya teminat olarak kullanılması gibi konuları içerebilir.
- Sigorta Sözleşmeleri: Sigorta şirketleri ile sigortalılar arasında yapılan anlaşmaları kapsayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, sigorta poliçelerinin koşullarını, prim ödemelerini ve tazminat taleplerini düzenler.
- Bankacılık ve Finansal Sözleşmeler: Bankalar, finansal kuruluşlar ve müşterileri arasında yapılan anlaşmaları kapsayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, kredi sözleşmeleri, yatırım sözleşmeleri, teminat sözleşmeleri gibi konuları içerebilir.
- Danışmanlık Sözleşmeleri: Danışmanlar veya danışmanlık firmaları ile müşterileri arasında yapılan anlaşmaları kapsayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, danışmanlık hizmetlerinin kapsamını, ücretleri, gizlilik ve yükümlülükleri düzenler.
- Tedarikçi ve Müşteri Sözleşmeleri: Bir tedarikçi ile müşteri arasında yapılan anlaşmaları kapsayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, mal veya hizmet tedarikinin koşullarını, fiyatlarını, ödeme şartlarını düzenler.
Ticari sözleşmelere ilişkin ayrıntılı bilgi için “Ticaret Hukuku” sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
SÖZLEŞMENİN HUKUKEN KURULMASI
Bir akdin kurulması için iki veya daha çok tarafın bir hukuki sonuç meydana getirmek üzere sözleşme hukuku kapsamında karşılıklı irade beyanında bulunmaları ve bu irade beyanlarının birbirine uygun olması gerektiği anlaşılır. İki tarafın karşılıklı birbirine uygun irade beyanları ile sözleşmenin kurulması bir tarafın teklifini diğer tarafın kabul etmesi ile gerçekleşir.
İcap bir sözleşmeyi meydana getirmek için bir tarafın teklifini içeren ve karşı tarafa yöneltilen irade beyanıdır. İcap karşı tarafa sözleşmeyi kurma imkanını verir ve icapta bulunan buna engel olamaz.
Kabul; yapılan bir icaba karşılık muhatap tarafından icabı yapana yöneltilen ve sözleşmenin kurulma arzusunu kesin olarak ifade eden irade beyanıdır. Kabul ancak kendine teklif yöneltilen taraf tarafından yapılabilir. Kabul ile sözleşme kurulmuş sayılacağından dolayı kabul yenilik doğuran bir hukuki işlemdir.
Karşılıklı irade beyanlarının birbirine uygunluğu
Tarafların irade beyanlarının birbirine uygun olup olmadığı konusunda iki tarafın görüşü aynı ise açık uygunluk veya uygun olmama söz konusu olur ve sözleşmenin kurulup kurulmadığı aralarında bir uyuşmazlığa sebep olmaz. Ancak iki taraf arasında sözleşmenin kurulup kurulmadığı konusunda bir anlaşmazlık varsa; Türkiye’de sözleşme hukukuna göre bu anlaşmazlıkta irade beyanlarının yorumu ile sonuca varılacaktır. Sözleşmenin yorumunun gerek doktrinde gerekse mahkeme içtihatlarında güven teorisi çerçevesinde yapılacağı kabul edilmektedir.
SÖZLEŞMENİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI
Sözleşmenin geçerlilik şartları, hukuki bağlayıcılığını kazanması için önemli olan belirli unsurları içerir. Bir sözleşmenin geçerliliği için ilk olarak taraflar arasında hukuki kapasitenin bulunması gereklidir. Yani, tarafların sözleşme yapma yetenekleri olmalıdır ve yasal olarak bu yeteneğe sahip olmalıdırlar. Geçerlilik şartlarına uygun olmayan bir sözleşme, hukuki anlamda geçersiz sayılabilir ve taraflar arasında bağlayıcı olmaz.
Sözleşmenin geçerli olması için tarafların o sözleşmeye yapmaya ehil olması gerekmektedir. Hukuki işlem ehliyetinin gerçek kişiler yönünden temel şartı irade beyanında bulunanın temyiz kudretine sahip olmasıdır. Tüzel kişilerde ise sözleşme yapma ehliyeti bunlara özgü kurallara göre belirlenir.
- Sözleşmenin konusu emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olmamalıdır.
Sözleşme serbestisi prensibi gereğince taraflar akdin konusunu belirlemekte serbesttirler. Fakat bu serbestliğin sınırları sözleşmenin konusunun emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olmamasıdır. Bu sınırlara aykırılık halinde sözleşme hüküm ifade etmeyecektir.
- Sözleşmenin konusu imkansız olmamalıdır.
Sözleşme yapıldığı sırada sözleşmenin konusunu teşkil eden edimlerden biri objektif olarak imkansız ise sözleşme geçerli değildir. Bu imkansızlık fiili bir imkansızlık olabileceği gibi hukuki bir imkansızlıkta olabilir.
- Karşılıklı irade beyanları sağlıklı olmalıdır.
İrade beyanlarının sağlıklı olmaması, diğer bir ifadeyle irade beyanlarında sakatlık sözleşmeyi geçersiz kılan unsurlardan biridir. Beyanın arzuya uygun olmaması, şaka amaçlı beyan, yanılma, hata , hile irade beyanını sakatlayan durumlardır.
Bir sözleşmede muvazaa; tarafların yaptıkları sözleşmenin hiç hüküm doğurmaması veya görünüşteki sözleşmeden başka bir sözleşmenin hükümlerini doğurması hususunda anlaşmalarıdır. Böylece taraflar üçüncü şahıslara karşı sözleşme yapmış gibi gözükseler de işbu sözleşme gerçek iradelerini yansıtmamaktadır. Muvazaalı sözleşme muvazaa sebebiyle hiçbir hüküm doğurmaz.
SÖZLEŞMENİN GEÇERSİZLİĞİ
Sözleşmelerin geçersizliği ya da başka bir tabirle sözleşmenin hükümsüzlüğü Türkiye’de sözleşme hukukuna göre sözleşmelerdeki eksiklik ve sakatlıkları ve sözleşmelerin sonradan etkisizleştiği hallerin tümünü kapsar.
Sözleşmenin kurucu unsurlarını teşkil eden karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının bulunmaması halinde sözleşme geçerlilik kazanamaz ve sözleşme yoktur. Bir sözleşmenin yokluğu her zaman ilgili herkes tarafından ileri sürülebilir.
Butlan (Kesin Hükümsüzlük)
Kurucu unsurları mevcut olduğu için geçerli olan bir sözleşme; kamu düzenini ilgilendirecek önemde bulunan geçerlilik şartlarına sahip değilse sözleşme batıldır yani kesin hükümsüzdür. Türk Borçlar Kanunu 20. Madde de butlan kavramı; sözleşmenin konususun imkansız ya da hukuka veya ahlaka aykırı olduğu hallerdeki hükümsüzlük için kullanılmıştır. Bir sözleşmenin butlanını gerektiren sebepler, irade beyanında bulunan kimsenin ehliyetsizliği, akdin konusunun emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı veya imkansız olması; sözleşmenin geçerliliği için aranan şekil şartlarına uyulmaması ve sözleşmenin muvazaalı olmasıdır.
Bu tarz hükümsüzlük hallerinde bir yandan sözleşmenin geçerliliğini etkileyen sakatlığı gidererek sözleşmesel ilişkiyi geçerli hale getirmek, diğer yandan sakatlık yüzünden sözleşmeyi kesin olarak hükümsüzleştirme imkanı vardır. İptal kabiliyetinde; eksik bulunan geçerlilik şartı ile korunan tarafa; sakat sözleşmeyi kesin olarak hükümsüz kılması için bir iptal hakkı tanınmıştır.
Kurucu unsurları bulunduğu için geçerli olan bir sözleşmenin hüküm ifade etmesi bakımından bir veya birkaç unsurla tamamlanması gerekiyorsa sözleşme tamamlanmamış durumdadır. Bu hükümsüzlük hali için noksanlık deyimi kullanılır. Noksanlık bulunan hallerde sözleşmenin hüküm ifade etmesi askıdadır. Ya eksiklikler giderilecek ve sözleşme hüküm ifade edecektir ya da eksikliklerin giderilemeyeceği kesin olarak belli olacak ve sözleşme hükümsüzleşecektir.
Türk Borçlar Kanunu’na göre bir sözleşmedeki sakatlığın sözleşmenin sadece bir kısmını etkilediği hallerde sözleşmenin sadece o kısmı hükümsüz olur. Kısmi hükümsüzlüğün uygulanabilmesi için hükümsüzlüğü gerektiren sakatlığın sözleşmenin sadece bir kısmını etkilemesi birinci şarttır. Eğer sakatlık sözleşmenin tamamını etkiliyorsa kısmi hükümsüzlük uygulanamaz.
SÖZLEŞME NASIL YAPILIR?
Sözleşme, iki veya daha fazla taraf arasında belirli bir hukuki düzenlemeye dayanan anlaşmalardır ve bu belgeler, iş dünyasında güvenin ve düzenin sağlanması açısından hayati öneme sahiptir. Bir sözleşme oluşturulurken, ilk adım genellikle tarafların karşılıklı beklentilerini ve taahhütlerini belirlemektir. Ardından, sözleşmenin kapsamını, süresini ve diğer temel unsurları tanımlayan hükümler eklenir. Sözleşmeler genellikle üç ana bölümden oluşur: tanımlar ve genel hükümler, tarafların hak ve yükümlülükleri ile sözleşmenin sona erme şartları.
Sözleşme nasıl yapılır?
- Sözleşmenin Tarafları: Sözleşme nasıl yapılır sorusnun ilk ve en önemli aşaması tarafların belirlenmesidir. Sözleşme hazırlama aşamasında taraflar açıkça belirtilmelidir.
- Tarafların Borçları: Sözleşme tarafları, belirlenen temel borçları üzerine almıştır. Sözleşmede belirtilen borçlar tarafların karşılıklı olarak üstlendikleri yükümlülükleri ifade eder.
- Uygulanacak Kanun Hükümleri: Sözleşme hükümleri, Türk Borçlar Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine tabidir. Bu, taraflar arasındaki ilişkilerin hukuki zeminini belirler.
- Sözleşme Şekli: Sözleşme, kanunen belirli bir şekile tabi değildir. Yazılı ya da sözlü olarak kurulabilir ve taraflar arasındaki anlaşmayı temsil eder.
- Borçların İfası: Taraflar, belirlenen şartlara göre borçlarını yerine getireceklerdir. İfa şartları, tarafların yükümlülüklerini nasıl yerine getireceklerini belirler.
- İfa Yeri: Borçların ifa yeri, belirli bir fiziksel veya hukuki mekanı ifade eder. Bu, tarafların borçlarını nerede yerine getireceklerini belirler.
- Cezai Şart: Sözleşme kapsamında taraflar cezai şart belirleyebilir. Cezai şart makul olmalı ve her iki taraf için hüküm ifade etmelidir.
- Temerrüt Faizi: Taraflar arasında ödeme süresi aşıldığında uygulanacak faiz oranı sözleşmede belirlenebilir.
- Vergi ve Diğer Masraflar: Vergi ve diğer masraflar, taraflar arasında belirlenen oranlara göre paylaşılmalı ve sözleşmede belirtilmelidir.
- Yetki Anlaşması: Yetki anlaşması kapsamında, olası anlaşmazlıklar durumunda başvurulacak mahkeme sözleşmede belirlenmelidir. Bu, hukuki süreçlerin nasıl yürütüleceğini düzenler.
- Sorumsuzluk Anlaşması: Sorumsuzluk anlaşması, belirli şartlar altında tarafların birbirlerinden sorumlu olmayacaklarını belirtir.
- Gizlilik Anlaşması: Gizlilik anlaşması, taraflar arasında paylaşılan bilgilerin gizli tutulmasına dair kuralları içerir.
- Delil Anlaşması: Delil anlaşması kapsamında, tarafların olası anlaşmazlıklarda kullanılacak delilleri belirlemiştir.
- Temlik Yasağı Anlaşması: Temlik yasağı anlaşması, sözleşme kapsamındaki hakların üçüncü bir tarafa devredilemeyeceğini belirtir.
- Sona Erme Rejimi: Sözleşmenin sona erme rejimi, belirli şartlar doğrultusunda formüle edilir. Yani, sözleşmenin hangi koşullarda sona ereceği söleşmede belirtilir.
- Rekabet Yasağı: Sözleşme kapsamında rekabet yasağına ilişkin hüküm eklenebilir. Tarafların belirli bir süre boyunca belirli bir sektörde faaliyet göstermeme yükümlülüğü getirilebilir.
SÖZLEŞME DÜZENLENİRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Sözleşme düzenlenirken dikkat edilecek hususlar ve uygulamada en çok sorun yaratan konular aşağıda belirtilmiştir.
- İmza Yetkisi Araştırması: Sözleşme imzalanmadan önce, karşı tarafın imza yetkisinin araştırılması sözleşme düzenlenirken dikkat edilecek hususların ilkidir. Bu süreçte, ticaret sicil gazetesi ve imza sirkülerleri detaylı bir şekilde incelenmeli ve doğruluğu teyit edilmelidir.
- Ek Belgelerin Eklenmesi: Sözleşme ekine, tarafların imza sirküleri ve Ticaret Sicil gazetesi eklenmelidir. Ayrıca, şirketlerin kaşe kullanmaları da unutulmamalıdır, zira bu önemli bir hukuki detaydır.
- Noter Onayı ve İspat Kolaylığı: Sözleşmelerin noter önünde yapılması, ispat kolaylığı sağlayabilir. Ancak, kanunda açıkça belitilenler hatricinde sözleşmelerin noterde yapılması zorunlu değildir.
- Nüsha Hazırlama ve Tutma: Her sözleşme taraf sayısınca nüsha hazırlanmalı ve tarafların birer nüshası bulunmalıdır. Bu nüshalar arasında herhangi bir farklılık olmamalıdır.
- Her Sayfanın İmza ve Mühürleme: Sözleşmenin her sayfası, taraflarca ayrı ayrı imzalanmalı ve mühürlenmelidir. Bu, her iki tarafın belgeye tam anlamıyla onay verdiğini gösterir.
- Yükümlülüklerin Açık İfade Edilmesi: Tarafların yükümlülükleri, sözleşmede açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmelidir. Bu, olası anlaşmazlıkları önlemeye yardımcı olur.
- Rakamların Yazılı Olarak Belirtilmesi: Sözleşmeye yazılan rakamlar, yazı ile de belirtilmelidir. Bu, anlaşmazlıkları önlemek ve netliği sağlamak adına önemlidir.
- Başlıklar Altında Düzenleme: Sözleşme, çeşitli başlıklar altında düzenlenmeli ve her bir konu ayrıntılı bir şekilde ele alınmalıdır.
- Kefil veya Teminat Hükümleri: Şart olmasa da, her sözleşmede kefil veya teminat olması önerilir. Bu, tarafların güvenliğini artırabilir.
- Islak İmzalı Nüsha Muhafazası: Sözleşmenin imzalanmasından sonra ıslak imzalı nüsha güvenli bir şekilde muhafaza altına alınmalıdır. Fotokopiler çıkarılabilir ancak orijinal nüsha üzerinde karalama veya işlem yapılmamalıdır.
- Tarafların Anlaşma Özgürlüğü: Taraflar arasında bir anlaşma sağlandıktan sonra, sözleşmeye kanunlara aykırı olmayan her detayın eklenmesi mümkündür.
- Dövizli İşlemlerde Kur Belirleme İlkesi: Sözleşme kapsamında yer alan parasal tutarlar ve dövizli işlemler durumunda, ödemenin dövizle yapılmaması durumunda esas alınacak kur önceden tespit edilmelidir.
ULUSLARARASI TİCARİ SÖZLEŞMELERİN DÜZENLENMESİ
Uluslararası ticari sözleşmeler farklı ülkelerde faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlar arasında yapılan sözleşmelerdir. Uluslararası ticari sözleşmelerin hazırlanması oldukça karmaşıktır ve farklı ülkelerin hukuk sistemleri ve kültürel farklılıkları göz önünde bulundurulmalıdır. Uluslararası ticari sözleşmelerde, sözleşmenin dili, yargı yetkisi, uyuşmazlık çözüm yöntemleri ve sözleşmenin yerine getirilmesi gibi konular önemlidir. Uluslararası sözleşme hazırlanması daha karmaşık olduğu için uzman bir sözleşme avukatı desteği gerektirebilir. Herhangi bir alanda yapılan sözleşmelerde, tarafların hak ve yükümlülüklerinin doğru bir şekilde belirlenmesi ve sözleşmede yer alan hükümlerin hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi oldukça önemlidir.
Uluslararası ticari sözleşmelerde ise, tarafların farklı kültürel, yasal ve dil farklılıklarını dikkate almak gerekmektedir. Bu nedenle, uluslararası ticari sözleşmelerin hazırlanması aşamasında dikkatli bir çalışma yapılması gerekir. Sözleşmenin dili, yargı yetkisi, uyuşmazlık çözüm yöntemleri ve sözleşmenin yerine getirilmesi gibi konular, tarafların sözleşmeden beklediği sonuçlar açısından önemlidir. Ayrıca uluslararası ticari sözleşmeler hem tarafların milli hukukları hem de Türkiye’de sözleşme hukukuna uygun bir şekilde düzenlenmelidir.
Ayrıca, günümüzde internet ve dijital dünya üzerinden yapılan sözleşmelerin sayısı da giderek artmaktadır. Bu tür sözleşmelerin hazırlanması da ayrı bir önem taşımaktadır. İnternet üzerinden yapılan sözleşmelerin hukuki geçerliliği ve sözleşmelerin imzalanması konuları, dijital dünya üzerindeki hukukun gelişimiyle birlikte sürekli olarak güncellenmektedir.
ULUSLARARASI SÖZLEŞME NASIL HAZIRLANIR?
Uluslararası ticari sözleşmeler, farklı ülkeler arasında hukuki bağlayıcılık taşıyan anlaşmalardır. Bu tür sözleşmeler, taraflar arasındaki ilişkileri düzenlemek ve belirli hak ve yükümlülükleri ortaya koymak amacıyla hazırlanır.
Uluslararası sözleşme nasıl hazırlanır?
- Hedef ve Amaç Belirleme: Uluslararası sözleşme nasıl hazırlanır sorusunun en önemli aşaması sözleşmenin hedefleri ve amaçları açıkça belirlenmesidir. Tarafların beklentileri ve çıkarları göz önünde bulundurularak sözleşmenin genel kapsamı belirlenir.
- Tarafların Tanımlanması: Sözleşmeye taraf olacak şahısların ve/veya kurumların açıkça tanımlanması gerekir. Her tarafın hak ve yükümlülükleri net bir şekilde belirtilmelidir.
- Terimlerin Tanımlanması: Sözleşmede kullanılan terimlerin net bir şekilde tanımlanması önemlidir. Bu, terimlerin her iki tarafça aynı şekilde anlaşılmasını sağlar ve tercüme hatalarını önler.
- Hükümler ve Koşulların Belirlenmesi: Taraflar arasındaki hak ve yükümlülükler detaylı bir şekilde açıklanmalıdır. Özellikle ifa süreçleri, ödeme koşulları, cezai şartlar gibi unsurlar net bir şekilde ifade edilmelidir.
- Anlaşmazlık Çözüm Mekanizmalarının Belirlenmesi: Sözleşmeden doğacak anlaşmazlıklar için önceden belirlenmiş bir çözüm mekanizması oluşturulmalıdır. Bu mekanizma, genellikle arabuluculuk, tahkim veya uluslararası mahkemeleri içerebilir.
- Yürürlük Tarihi ve Süresi: Sözleşmenin yürürlük tarihi ve süresi belirlenmelidir. Bu, taraflar arasındaki taahhüt sürelerini ve geçerlilik koşullarını düzenler.
- Onay ve İmza: Sözleşmeyi onaylama ve imzalama süreci belirlenmelidir. Bu adım, tarafların sözleşmeyi resmi olarak kabul etmelerini sağlar.
- Yasal Uyum ve Onay: Sözleşme, tarafların iç hukuklarına uygun olmalıdır. Her bir taraf, sözleşmeyi iç hukukuna uygun bir şekilde onaylamalı ve yasal bir bağlayıcılık kazandırmalıdır.
- Uygulama ve İzleme: Sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanabilmesi ve izlenebilmesi için gerekli mekanizmaların belirlenmesi önemlidir. Bu, tarafların düzenli olarak sözleşmeye uyumunu kontrol etmeyi içerir.
- Güncelleme ve Revizyon: Uzun vadeli sözleşmelerde, değişen şartlara uyum sağlamak adına periyodik güncellemeler ve revizyonlar düşünülmelidir.
Uluslararası ticari sözleşmelerin hazırlanması, taraflar arasında güvenin sağlanması ve anlaşmazlıkların önlenmesi açısından kritik bir rol oynar. Profesyonel hukuki destek almak ve uzmanların gözetiminde hazırlanan bir sözleşme, taraflar arasındaki işbirliğini güçlendirebilir.
ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Uluslararası ticari sözleşmeler, farklı kültürlerden ve hukuki sistemlerden gelen taraflar arasında ortak bir anlayış oluşturmayı hedefler. Ancak, bu tür anlaşmaların hazırlanması ve yürütülmesi karmaşık olabilir. Uluslararası sözleşmelerde dikkat edilecek hususlar:
- Net Dil Kullanımı: Uluslararası sözleşmelerde dikkat edilecek huusların en önemlisi sözleşmede kullanılan dilin seçilmesidir. Sözleşme metni, anlam karmaşasını önlemek için net ve açık bir dilde yazılmalıdır. Her terim açıkça tanımlanmalı ve tercüme hatalarını en aza indirmek adına özen gösterilmelidir.
- Uygun Hukuki Dil ve Terimlerin Seçimi: Sözleşme, tarafların kullanılan hukuki terimleri anlamalarını sağlayacak ortak bir dil kullanmalıdır. Bu, anlaşmazlıkları önlemek ve sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanmasını kolaylaştırmak için önemlidir.
- Tarafların Eşit Durumda Olması: Sözleşmeye taraf olan taraflar arasında eşit bir güç dengesi sağlanmalıdır. Tarafların çıkarlarını korumak adına adil bir müzakere süreci izlenmeli ve bir tarafın diğerini baskı altına almasına izin verilmemelidir.
- Uluslararası Hukuka Uyum: Sözleşme, uluslararası hukuka uygun olmalı ve tarafların ulusal yasalarına uyumlu bir şekilde hazırlanmalıdır. Bu, sözleşmenin güvenilirliğini artırır ve uyuşmazlıkların çözümünü kolaylaştırır.
- Anlaşmazlık Çözüm Mekanizmalarının Belirlenmesi: Sözleşme, olası anlaşmazlıkların çözümü için etkili bir mekanizma içermelidir. Tahkim, arabuluculuk gibi yöntemler belirlenmeli ve uygulanabilirlikleri taraflarca değerlendirilmelidir.
- Çıkış Stratejilerinin Belirlenmesi: Taraflar, sözleşmeyi sona erdirmek istediklerinde izleyecekleri çıkış stratejilerini belirlemelidir. Bu, anlaşmazlıkları önlemek ve sözleşmenin sona ermesi sürecini düzenlemek adına önemlidir.
- Risk Analizi ve Yükümlülüklerin Belirlenmesi: Taraflar, sözleşme kapsamında karşılaşabilecekleri riskleri önceden analiz etmeli ve bu risklere karşı uygun tedbirleri belirlemelidir. Yükümlülükler açıkça belirlenmeli ve her iki tarafça da anlaşılabilir olmalıdır.
- Kültürel Faktörlerin Göz Önünde Bulundurulması: Farklı kültürlerden gelen taraflar arasında anlayış oluşturmak, dil ve iletişim farklılıklarını göz önünde bulundurmak önemlidir. Taraflar arasındaki kültürel farklılıklar, sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanması üzerinde etkili olabilir.
- Profesyonel Hukuki Destek: Uluslararası ticari sözleşmeler hazırlanırken, her bir tarafın kendi hukuki uzmanlarından profesyonel destek alması önemlidir. Bu, hukuki detayların eksiksiz bir şekilde ele alınmasını sağlar ve tarafların haklarını güvence altına alır.
Uluslararası ticari sözleşmelerin hazırlanması, dikkatli bir analiz, açık iletişim ve uzman hukuki bilgi gerektirir. Her iki tarafın da çıkarlarını korumak adına özenle oluşturulan bir sözleşme, taraflar arasında güvenin ve işbirliğinin temelini oluşturur. Bu nedenle, uluslararası sözleşmelerde dikkat edilecek hususlar, tarafların karşılıklı çıkarlarını korumak, anlaşmazlıkları en aza indirmek ve sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak için oldukça önemlidir.
SÖZLEŞME NASIL FESHEDİLİR?
Bir borç ilişkisini düzenleyen sözleşmenin sona erme koşulları, tarafların belirlediği şartlar çerçevesinde şekillendirilebileceği gibi, aynı zamanda kanunların öngördüğü sona erme sebeplerini de içermektedir. Borç ilişkisinin sonlanma sebepleri genellikle “ikale” (bozma sözleşmesi), “dönme”, “fesih”, “geri alma” ve yanılma, aldatma, korkutma gibi durumların varlığı halinde “iptal” olarak ifade edilmektedir.
Özellikle, sözleşmenin feshi ve sözleşmeden dönme, iki farklı sona erme durumunu temsil eder. Sürekli edimli sözleşmelerde (hizmet sözleşmesi, kira sözleşmesi, vekalet sözleşmesi, saklama sözleşmesi vb.) genellikle sözleşmenin feshi mümkündür
Sözleşme Nasıl Feshedilir?
Sözleşme nasıl feshedilir sorusunun cevabı olarak taraflar, sözleşmeden dönme hakkını, sözleşme metninde özel olarak düzenleyebilirler. Ancak, böyle bir düzenleme bulunmazsa, Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) genel hükümleri çerçevesinde sözleşmeden dönme hakkı kullanılabilir. Bu durumda, alacaklıdan kaynaklanan sebeplerle borçlunun ifa edememesinin alacaklı temerrüdü (TBK m. 106-110) ve alacaklı yüzünden borcun ifa edilemediği diğer haller (TBK m. 111) sözleşmeden dönme sebeplerindendir.
Sürekli Edimli Sözleşmelerde Fesih
İfasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde sözleşmeden dönme hakkı değil, fesih mümkündür (TBK m. 126). Ancak, sürekli edimli bir sözleşmenin henüz ifasına başlanmamışsa, geçmişe etkili olarak sözleşmeden dönülebileceği kabul edilmektedir.
Tüketici Sözleşmelerinde Cayma Hakkı
Tüketici sözleşmelerinde, tüketicilere özel olarak tanınmış olan bir sözleşmeden dönme hakkı da söz konusudur. Bu hakkın hukuki niteliği, Türk Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) tarafından düzenlenmiş özel bir dönme hali olarak ifade edilmektedir.
Fesih Hakkı ve Sürekli Edimli Sözleşmeler
Sürekli edimli sözleşmelerde, taraflardan birinin tek taraflı irade beyanıyla sözleşmeyi sona erdirme hakkına fesih denir. Bu durumu düzenleyen genel bir hüküm TBK m. 126’da bulunmaktadır. Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü durumunda alacaklının sözleşmeyi feshetme hakkı bulunmaktadır. Ayrıca, önemli sebeplerin varlığı halinde sözleşmenin devamının dürüstlük kuralına göre taraflardan biri için çekilmez hale gelmesi de fesih sebeplerindendir.
Fesih Bildiriminin Sonuçları ve Geri Alınamazlık İlkesi
Fesih hakkı, bozucu yenilik doğuran bir hak olduğundan, fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı an itibariyle sonuçlarını meydana getirir ve bu aşamadan sonra geri alınamaz.
Olağan ve Olağanüstü Fesih Ayrımı
Fesih, sözleşmenin sona ermesi için süre verilip verilmediğine göre olağan (süreli) fesih ve olağanüstü (süresiz) fesih olarak ikiye ayrılır. Olağan fesihte sözleşme, bildirimden belli bir süre sonra sona erer. Olağanüstü fesihte ise bildirimin karşı tarafa ulaşması ile birlikte sözleşme derhal sona erer. Fesih, dönmeden farklı olarak sözleşmeyi geleceğe etkili (ex nunc) sona erdirir.
Fesih Sonrası Geri Verme Yükümlülükleri
Fesih üzerine tarafların birbirine karşı doğan geri verme yükümlülükleri, feshin doğrudan bir sonucu değil, feshedilen sözleşmenin sonucudur. Bu yükümlülükler, fesih sonucu ortaya çıkar ve tarafları birbirine iade yükümlülüğü altına sokar.
Sözleşme hazırlığı, emek isteyen ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte, tarafların hak ve yükümlülüklerinin net bir şekilde belirlenmesi, olası ihtilafları önlemek adına hayati önem taşır. Benzer bir şekilde, sözleşme nasıl feshedilir aşaması büyük bir dikkat gerektiren bir aşamadır ve bu süreçten doğan sonuçlar önem arz eder. Her zaman bir “çıkış stratejisi” belirlenmeli ve sözleşmede bu stratejinin nasıl kullanılacağı açıkça ifade edilmelidir. Sözleşmenin sona erdirilme şekline bağlı olarak (ileriye etkili veya geriye etkili), sözleşmesel ilişkinin nasıl tasfiye edileceği detaylı bir şekilde ele alınmalıdır. Bu yaklaşım, taraflar arasında şeffaflık ve adil bir sonuç elde etme amacını güçlendirecektir.
SÖZLEŞMENİN HAZIRLANMASINDA SÖZLEŞME AVUKATININ ÖNEMİ
Sözleşmenin hazırlanmasında bir sözleşme avukatının hukuki desteği oldukça önemlidir. Sözleşme avukatı, sözleşme hazırlama aşamasında tarafların hak ve yükümlülüklerinin doğru bir şekilde belirlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, avukatlar, sözleşmede yer alan hükümlerin hukuka uygunluğunu ve tarafların haklarını koruyacak nitelikte olup olmadığını da değerlendirirler.
- Hukuki Konularda Uzmanlık: Bir sözleşme avukatı, sözleşme hukuku konusunda uzmanlaşmış bir hukukçu olduğu için, sözleşmenin hazırlanmasında hukuki konularda gerekli bilgi ve deneyime sahiptir. Avukatlar, sözleşmelerin hazırlanması aşamasında tarafların hak ve yükümlülüklerinin doğru bir şekilde belirlenmesine ve hukuka uygunluğunun değerlendirilmesine yardımcı olabilirler.
- Risklerin Önlenmesi: Sözleşme avukatı, sözleşmelerin hazırlanması aşamasında tarafların karşı karşıya kalabilecekleri riskler hakkında bilgi sahibidir. Sözleşme avukatı desteği almak, tarafların risklerin önlenmesi için gerekli adımları atmasına yardımcı olabilir.
- Özel Durumlarda Yardım: Sözleşmelerin hazırlanması sırasında, tarafların özel durumları veya özel gereksinimleri olabilir. Avukatların sözleşmelerin hazırlanması aşamasında taraflara özel yardım sağlaması, sözleşmenin tarafların gereksinimlerine uygun olarak hazırlanmasına yardımcı olabilir.
- İlişkilerin Korunması: İş dünyasında yapılan sözleşmeler, taraflar arasındaki ilişkilerin korunması açısından son derece önemlidir.
- Hukuki terimlerin doğru kullanımı: Sözleşmeler genellikle karmaşık hukuki terimler ve ifadeler içerir. Tarafların bu terimlerin ve ifadelerin anlamını tam olarak anlamaları ve doğru şekilde yorumlamaları önemlidir. Sözleşme avukatı, sözleşme hükümlerini tarafların anlayabileceği bir şekilde açıklayarak, sözleşmenin taraflar arasında doğru şekilde anlaşılmasını sağlar.
- Uyuşmazlıkların Çözümü: Sözleşmelerin hazırlanması aşamasında, tarafların arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümü de önemli bir konudur. Avukatlar, sözleşmenin hazırlanması aşamasında uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin hükümlerin yer almasına yardımcı olabilirler.
Sözleşmelerde belirlenen haklar ve yükümlülüklerin doğru bir şekilde belirlenmesi ve uygulanması, sözleşmelerin başarılı bir şekilde tamamlanması açısından son derece önemlidir. Avukatlar, sözleşmelerin tarafların haklarını ve yükümlülüklerini koruyacak şekilde hazırlanmasına ve uygulanmasına yardımcı olurlar. Ayrıca, sözleşme avukatı, sözleşmenin geçerli ve yasal olmasını sağlarlar ve sözleşmede yer alan hükümlerin mevcut yasalara uygun olmasını sağlarlar.
Sonuç olarak, sözleşme düzenleme ve sözleşme hukuku, iş ve ticaret hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde ve tarafların haklarının korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, sözleşme hazırlama aşamasında avukat desteği almak ve uluslararası ticari sözleşmelerde uzman bir sözleşme avukatı ile çalışmak, sözleşmenin doğru ve hukuka uygun bir şekilde hazırlanması için önemlidir.
SÖZLEŞME HAZIRLAMA ÜCRETİ
Sözleşme hazırlama ücreti, genellikle avukatlık mesleği için belirlenen asgari tarifelere göre şekillenir. Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi adı altında yayımlanan bu tarifeler, avukatların hukuki hizmetler karşılığında talep edebilecekleri ücretleri düzenler.
Avukatlık asgari tarifeleri, hizmetin niteliği, karmaşıklığı, süresi ve diğer önemli faktörlere göre belirlenmiş sözleşme hazırlama ücreti skalalarını içerir. Sözleşme hazırlama sürecinde, avukatlar bu tarifelere atıfta bulunarak adil ve makul bir sözleşme hazırlama ücreti talep ederler, bu da taraflar arasında şeffaflık ve güvenin korunmasına katkı sağlar.