FİKRİ MÜLKİYET HAKLARINA GÖRE ESER NEDİR?
FSEK’in merkezi kavramı “eserdir” ve bu kavram, dünya genelindeki yeni anlayışla birlikte birçok çalışmayı kapsayan geniş bir anlam kazanmıştır. FSEK’e göre eser kavramı, belirli dört ana kategori altında incelenir. Bu dört ana kategori dışında, sahibinin hususiyetini taşıyan işlemeler de eser olarak kabul edilir. Müstakil bir eserden istifade edilerek meydana getirilen, müstakil esere bağımlı olan ve sahibinin hususiyetini taşıyan eserler “işleme” olarak adlandırılır. Tercümeler, bir eserin izah ve şehri, musiki aranjman ve tertibi gibi örnekler işleme kapsamındadır.
Bir çalışmanın eser olarak korunabilmesi için tamamlanmış olması gerekmez. Ancak çalışma, sahibinin hususiyetini yansıtacak düzeye gelmişse eser olarak korunur. Hususiyet taşımayan çalışmalar eser korumasından yararlanamaz. Ayrıca, eser parçaları da koruma görür.
Ülkemizdeki telif hakları, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) tarafından korunmaktadır. FSEK, aşağıdaki dört eser grubunu korur:
- İlim ve edebiyat eserleri,
- Musiki eserleri,
- Güzel sanat eserleri,
- Sinema eserleri.
Bunların yanı sıra, FSEK, mektup, portre, ad ve alamet gibi eser vasfında olmayan koruma konularını da düzenler.
FSEK’e göre bir fikri ürünün korunabilmesi için üç şart bulunmaktadır:
- Şekli Şart: FSEK kapsamında belirtilen ve yukarıda sıralanan eser gruplarından birine dahil olması gerekir.
- Subjektif Şart: Eserin sahibinin hususiyetini taşıması gerekir.
- Algılanabilir Olma: Bir fikri ürünün eser sayılabilmesi için, objektif olarak algılanabilir nitelikte olması gerekir. Sadece fikir aşamasında kalan ve algılanabilir düzeye gelmeyen fikri ürünler korumadan yararlanamaz. Ancak bu şart, bir fikri ürünün mutlaka cisimleşmesini gerektirmez. Örneğin, bir konferanstaki konuşma, hususiyet taşıyorsa eser olarak kabul edilir.
ESER SAHİBİNİN HAKLARI NELERDİR?
Koruma şartlarını taşıyan bir eser, sahibine manevi ve mali/ekonomik haklar sağlar. Eser sahibinin hakları:
- Kamuya sunma hakkı
- Eser sahibi olarak tanıtılma hakkı/adın belirtilmesi yetkisi
- Eserde değişiklik yapılmasını önleme hakkı
- Eserin aslına ulaşma hakkı
- Teşhir hakkı
- Tahrip etmeyi önleme hakkı.
- İşleme hakkı
- Çoğaltma hakkı
- Yayma hakkı
- Temsil hakkı
- Yayın ve umuma iletim hakkı
- Pay ve takip hakkı
- Cayma hakkı
- Vazgeçme hakkı
FSEK’te eserden doğan eser sahibinin haklarının yanında bağlantılı haklar da korunur. Bu kapsamda yasa koyucu, kültür endüstrisine yatırımı korumaktadır.
Bağlantılı Hak Sahipleri:
- İcracı sanatçılar
- Fonogram/plak yapımcıları
- Radyo-TV kuruluşları
- Film yapımcıları
- İcrayı organize eden müteşebbisler.
Eser üzerinde eser sahibine tanınan mali haklar bir başkasına yazılı bir sözleşmeyle devredilebileceği gibi bu hakların kullanım hakkı da başkasına bırakılabilir. Buna karşılık, manevi hakların devri mümkün olmamakla birlikte, bunların kullanımı bir başkasına bırakılabilir.
ESER NASIL KORUNUR?
Eseri korumanın temel yolları şunlardır:
- Doğal Koruma: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre, eserin doğal bir koruması vardır. Eserin yaratıldığı anda telif hakkı doğar ve kayıt (tescil) ettirimesi gerekmez. Eserin orijinal olması ve yasalarda tanımlanan eser türlerine dahil olması yeterlidir.
- Zorunlu veya İsteğe Bağlı Kayıt Tescili: Bazı eser türleri için zorunlu kayıt tescili bulunabilir. Sinema ve müzik eserleri ile bilgisayar oyunları bu kapsamda değerlendirilebilir. Diğer eser türleri için ise isteğe bağlı kayıt tescili yapılabilir. Bu, hak sahipliğini belirleme ve ispat kolaylığı sağlama amacını taşır.
- Dijital Belgeleme: Eserin dijital ortamda belgeleyerek, yaratıcılık ve eserin içeriğini koruma altına alınabilir. Bunun için eseri elektronik ortamda kaydetmek ve varsa diğer belgelerle birlikte saklamak faydalı olabilir.
- Sözleşme Yapma: Eserin bir yayınevi, prodüksiyon şirketi veya diğer platformlarla paylaşmadan önce, bir sözleşme imzalamak önemlidir. Bu sözleşmelerde mali hakların devri veya kullanımı gibi detaylar belirlenir.
- Hukuki Danışmanlık: Eserin korunması ve fikri mülkiyet hakkının savunulması için hukuki destek almak önemlidir.
Bu yöntemlerin her biri, eserin korunmasında ve eser sahibinin haklarını güvence altına alınmasında önemli bir rol oynar.
ESER KORUMASINDAN FAYDALANAMAYANLAR NELERDİR?
Fikirler ve yöntemler, eser korumasından yararlanamazlar. Teknik bir problemi çözmeye yönelik fikirler genellikle patent mevzuatıyla korunabilir. FSEK’in kapsamında olan şey, fikirlerin ifade ediliş biçimidir. Örnek, herkes vasiyet olgusu hakkında bir şiir yazabilir. Ancak, hiç kimse Nazım Hikmet’in “Vasiyet” şiirinin bir ya da birkaç mısrasını kendisine mal edemez.
Eser sahibi, eseri meydana getiren kişidir ve eseri sadece gerçek kişiler oluşturabilir. İşçi – işveren ilişkisinde, eserin sahibi eseri meydana getiren işçidir. Ancak, iş ilişkisi gereği meydana getirilen eser üzerindeki hakların tasarruf yetkisi genellikle işverene aittir. Manevi haklar ise eser sahibinde kalır. Ancak işveren, belirli bir ölçüde bu hakları kullanabilir.
FİKRİ MÜLKİYET HAKKI NASIL ALINIR?
Fikri mülkiyet haklarını almak, genellikle belirli bir süreç gerektiren yasal bir süreçtir ve ülkeye göre değişiklik gösterebilir.
Fikri mülkiyet hakkı nasıl alınır?
- Fikri Mülkiyet Türünü Belirleme: İlk olarak, hangi tür fikri mülkiyet hakkını elde etmek istenildiği belirlenmelidir. Patent, ticari marka, telif hakkı, endüstriyel tasarım gibi farklı türlerde fikri mülkiyet hakları bulunmaktadır.
- Araştırma ve Değerlendirme: Fikri mülkiyet türü için yasal gereklilikleri ve başvuru süreci araştırılmalıdır. Hangi koşulların sağlanması gerektiğini, hangi belgelerin sunulması gerektiği öğrenilmelidir.
- Başvuru Hazırlığı: Başvuru için gerekli belgeleri ve bilgileri hazırlamak gerekir. Bu belgeler arasında proje veya ürün tanımı, teknik çizimler, ticari marka logosu, yazılı eserlerinizin kopyaları vb. bulunabilir.
- Başvuru Süreci: Yasal mercilere başvuruda bulunmak gerekecektir. Başvuru süreci, ülkenin fikri mülkiyet yasalarına ve ofisinin prosedürlerine göre değişiklik gösterebilir.
- Değerlendirme ve Onay: Başvuru, fikri mülkiyet hakkını koruma altına alacak kurum tarafından incelenecek ve değerlendirilecektir.
- Hakların Korunması: Fikri mülkiyet haklarının korunması için belirli yasal yükümlülükler bulunabilir. Belirli aralıklarla yenileme ücretleri ödenmesi veya hakların ihlal edilmesi durumunda yasal süreç başlatılması gibi adımları takip etmek gerekebilir.
Fikri mülkiyet haklarının alınması ve korunması süreci karmaşık olabilir, bu nedenle profesyonel bir danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak yararlı olabilir. Ayrıca, fikri mülkiyet haklarının uluslararası koruması da önemlidir, bu nedenle uluslararası standartlara uygun hareket etmek gerekebilir.
FİKRİ MÜLKİYET İHLALİ NEDİR?
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, fikri mülkiyet ihlaline karşı temel olarak iki farklı başvuru yolu öngörmüştür:
FİKRİ MÜLKİYET İHLALİNDE HUKUK DAVALARI
Eser sahibinin haklarını korumak için fikri mülkiyet ihlalinde 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yer alan hukuk davaları dörde ayrılabilir:
- Tecavüzün ref’i (giderimi) davası: Var olan ve halen devam etmekte olan bir tecavüze karşı, tecavüzün sona erdirilmesi talebiyle açılan davadır.
- Tecavüzün meni (önlenmesi) davası: Henüz gerçekleşmemiş fakat gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel bir tecavüzün önlenmesi talep edilmektedir.
- Tespit Davası: Eser üzerindeki mali ve manevi hakların ihlalinin bulunup bulunmadığı yönünde hukuki yararı olan herkes genel hükümler uyarınca tespit davası açabilir. Dava sonunda verilen tespit kararı, davanın tarafları bakımından kesin hüküm ifade eder.
- Maddi ve manevi tazminat davaları: Fikri mülkiyet ihlali sebebiyle zarara uğradığını iddia eden taraf zararının tazmini için maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Fikri mülkiyet ihlaline karşı açılacak hukuk davaları FSEK uyarınca görülür ve kanunda belirtilen düzenlemelere uygun hareket etmek gerekir.
FİKRİ MÜLKİYET İHLALİNDE CEZA DAVALARI
Ceza davaları, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili mali, manevi veya bağlantılı hakları ihlal eden durumlarda uygulanır:
- İzinsiz eser işleme, temsil etme, çoğaltma, değiştirme, dağıtma, yayınlama veya hukuka aykırı satış gibi faaliyetlerde bulunan kişilere bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezası verilebilir.
- Başkasına ait esere kendi eseri gibi ad koymak altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılabilir. Bu suçun dağıtma veya yayınlama yoluyla işlenmesi halinde, altı aydan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilir.
- Bir eseri kaynak göstermeden kullanmak altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılabilir.
- İzinsiz olarak, alenileşmemiş bir eserin içeriği hakkında kamuya açıklamada bulunan kişi altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
- Bir eserle ilgili olarak yanıltıcı veya eksik bilgi veren kişi altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
- Tanınmış bir başkasının adını kullanarak eser çoğaltan veya dağıtan kişi üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılabilir.
Fikri mülkiyet ihlaline sebebiyet veren hukuka aykırı faaliyetlerden dolayı soruşturma ve kovuşturma, hak sahipleri veya meslek birliklerinin şikayeti üzerine yapılır. Ancak, şikayetin kabul edilebilmesi için hakların kanıtını içeren belgelerin Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulması gerekir. Bu belgelerin süresi içinde sunulmaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilebilir.
Fikri mülkiyet hakkı ihlalinde açılacak ceza davasında izlenecek usul genellikle aşağıdaki adımları içerir:
- Başvuru ve Şikayet: Eser ya da bağlantılı mali hak sahipleri veya yetkili meslek birliği, tecavüzün gerçekleştiği veya sonuçlarının meydana geldiği yerin savcılığına başvurur ve şikayette bulunur.
- Savcının İncelemesi: Cumhuriyet savcısı, suç konusu eşya ile ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre el koyma koruma tedbirinin alınmasına ilişkin gerekli işlemleri yapar. Ayrıca, hukuka aykırı olarak çoğaltıldığı iddia edilen eserlerin çoğaltılmasıyla sınırlı olarak faaliyetin durdurulmasına karar verebilir.
- Hâkim Onayı: Savcının verdiği kararlar, yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararları değerlendirir ve onay verirse yürürlüğe girer. Yirmi dört saat içinde onaylanmayan kararlar ise hükümsüz kalır.
Bu süreçte, suçun işlenmesine ilişkin deliller ve kanıtlar toplanır ve mahkeme süreci başlatılabilir. Tüm süreç, yasalara ve ilgili mevzuata uygun olarak yürütülür.
TELİF HAKKI NEDİR?
Telif hakkı, bir fikir veya sanat eserini meydana getiren kişinin, eser üzerinde sahip olduğu hakların bütününü ifade eder. Fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin maddi ve manevi hakları, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarafından korunmaktadır. Telif hakkı nedir sorusunun en temel cevabı fikri mülkiyet haklarından biri olduğu ve bu hakların, söz konusu kanunun korumasından yararlandığıdır.
Telif hakkı, bir kişinin ya da kişilerin her türlü fikri emeğiyle meydana getirdiği bilgi, düşünce, sanat eseri ve ürününün kullanılması ya da kopyalanmasıyla ilgili hukuken sağlanan haklara denir. Telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Kişi veya kişilerin, fikir ve sanat eserleri üzerindeki hakları, eserin üretilmesiyle birlikte doğar. Ancak, eser sahibi isteğe bağlı olarak ülkenin ilgili tescil birimlerinde (Türkiye’de Noter veya Kültür Turizm Bakanlığı gibi) kayıt ve tescil yaptırabilir.
Telif hakkı, özgün yaratıcıların eserlerinin orijinalliğini koruyan bir tür fikri mülkiyettir. Bu hak, tablolar, fotoğraflar, kitaplar, müzikler, videolar, filmler, mimari eserler, heykeller gibi çeşitli eserleri içine alır. Telif hakkı, özgün yaratıcıların hukuki olarak korunmaları açısından büyük önem taşır.
TELİF HAKKI NASIL ALINIR?
Telif hakları, tescil edilmeseler dahi yasal olarak korunur. Eser yayımlandığı anda korunması gereken statüye sahip olur. İleride uyuşmazlıklarda ispat kolaylığı için isteğe bağlı telif başvurusu yapılabilir ancak tescil, eserin üretilmesiyle birlikte doğan telif hakkını temellendirmez. Tescil başvurusu sırasında gereken bilgi ve belgeler ile prosedür Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmelik’te belirtilir.
Telif hakkı nasıl alınır sorusuna genel bir cevap vermek gerekirse telif hakkı tescil edilmeseler dahi korunur ancak bazı durumlarda tescil zorunlu olabilir. Örneğin, sinema ve müzik eserlerinde filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları, haklarını korumak ve mali haklara ilişkin yararlanma yetkilerini takip etmek amacıyla kayıt ve tescil yaptırmak zorundadır.
Örnek olarak sinema filmleri ve müzikler, zorunlu telif hakkı gerektiren eserlerdendir. Telif hakkı alabilmek için, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olan Telif Hakları Genel Müdürlüğü‘ne başvuru yapılması gerekmektedir. Başvuru sahipleri, Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün web sayfası üzerinden ilk başvurularını gerçekleştirerek, fiziksel olarak telif hakkı belgelerini alırlar. Onaylı belgelerin iki nüshası düzenlenir; biri ilgili kişiye verilirken, diğeri Telif Hakları Genel Müdürlüğü arşivinde saklanır.
Eserlerin telif hakkı ile güvence altına alınabilmesi için belirli şartlar vardır:
- Eserin orijinal olması gereklidir.
- Eserin telif hakkı ile korunması öngörülen eserlerden olması gerekir.
- Eser, telif hakkı kapsamında somut bir ortamda yayınlanmalıdır.
Telif hakkı alacak olan eser sahibi, eserin orijinal olduğuna dair tüm verileri ortaya koymalıdır. Eser sahibi, şartları yerine getirdiği takdirde, birçok alanda telif hakkına sahip olabilir. Türkiye’de telif hakkı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile düzenlenmiştir.
TELİF HAKKI HAK TALEBİ NASIL YAPILIR?
Telif hakkı hak talebi; telif hakkı ihlali durumunda oluşturulabilir. İhlal edilen telif hakkının sahibi, ihlalin giderilmesi ve tazminat taleplerini içeren bir telif hakkı hak talebinde bulunabilir. Telif hakkı hak talebi genellikle şu adımları içerir:
- İhlalin Belirlenmesi: İlk olarak, telif hakkı ihlali net bir şekilde tespit edilmelidir. İhlalin nasıl gerçekleştiği, hangi eserin veya materyalin ihlal edildiği, ne şekilde ihlal edildiği gibi detaylar belirlenmelidir.
- Hak İhlali Bildirimi: İhlalin gerçekleştiği kişi veya kuruluşa yazılı olarak bir bildirim yapılmalıdır. Bu bildirimde, telif hakkı ihlalinin ayrıntıları ve talep edilen düzeltme veya tazminat gibi konular net bir şekilde belirtilmelidir.
- Düzeltme Talebi: Fikri mülkiyet ihlalin giderilmesi için düzeltme talebinde bulunulmalıdır. Düzeltme, ihlalin durdurulması, eserin kaldırılması veya değiştirilmesi gibi çeşitli şekillerde olabilir.
- Tazminat Talebi: İhlal nedeniyle oluşan zararlar için tazminat talep edilebilir. Bu zararlar maddi kayıplar, itibar kaybı veya manevi zararlar olabilir. Telif hakkı hak talebinde tazminat miktarı, ihlalin ciddiyetine ve zararın boyutuna göre belirlenir.
- Hukuki Süreç: İhlal durumunda hukuki süreç başlatılabilir. Ceza davası veya hukuk davası açılabilir ve mahkemeden ihlalin durdurulması, tazminatın ödenmesi veya diğer yasal tedbirlerin alınması talep edilebilir.
Telif hakkı hak talebi sürecinde, yerel yasal düzenlemelere ve ilgili yargı mercilerinin prosedürlerine uyulmalıdır. Profesyonel hukuki destek almak, hak talebi sürecini daha etkili bir şekilde yönetmeye yardımcı olabilir.
TELİF HAKKI İHLALİNDE NELER YAPILABİLİR?
Telif hakkı, eser sahibine herhangi bir ihlal durumunda mali ve manevi tazminat hakkı sağlar. Telif hakkı ihlalinde eser sahibinin haklarını korumak için aşağıda belirtilen davalar açılabilir.
Tecavüzün Men’i (Önlenmesi) Davası
Eser sahibi, mali veya manevi haklarında tecavüze uğrama tehlikesiyle karşı karşıyaysa, bu durumu önlemek için mahkemeden tecavüzün men’i davası açabilir.
Eser sahibinin veya haklarını devralan kişilerin tecavüzün men’i davasını açabilmesi için, kusurun olması şart değildir. Mahkeme, eser sahibinin haklarını, tecavüzün niteliğini, kusurun varlığını ve ağırlığını, tecavüz edenin muhtemel zararlarını göz önünde bulundurarak, tecavüzün men’i için gerekli tedbirleri belirleyecektir. Kusur, yalnızca tecavüzün önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlerin belirlenmesinde rol oynar.
Ayrıca, hizmetlerini yerine getirirken bir işletmenin temsilcileri veya çalışanları tarafından gerçekleştirilen tecavüz durumunda işletme sahibine karşı da dava açılabilir.
Davanın kabul edilmesi halinde mahkeme kararı, davalının uyması veya uymaması gereken davranışları açık ve net bir şekilde belirlemelidir. Mahkeme hükmünün infazında, icra ve iflas hukuku uygulanacaktır. Mahkeme hükmüne karşı gelenlere ise yasal yaptırımlar uygulanacaktır.
Manevi Hakların İhlalinde Tecavüzü Ref’i Davası
Henüz alenileşmemiş bir eser, sahibinin rızası olmaksızın umuma arz edildiğinde veya sahibinin isteğine aykırı şekilde adının kullanıldığı durumlarda tecavüzün ref’i davası açılabilir. Değiştirilmiş bir eser için hak sahibi şu taleplerde bulunabilir:
- Eser sahibi, eserin değiştirilmiş şekilde çoğaltılmasının yayımını ve temsilini engelleme, radyo ile yayımının durdurulması, ve değişikliklerin düzeltilmesi veya eserin eski haline getirilmesini talep edebilir.
- Değişiklik gazete, dergi veya radyo ile yayımlandıysa, eser sahibi, masrafı tecavüz edene ait olmak üzere, değişikliğin ilan yoluyla düzeltilmesini talep edebilir.
- Güzel sanat eserlerinde, eser sahibi değişiklik yapmadıysa veya adının kaldırılmasını veya değiştirilmesini talep edebilir. Eski halin iadesi mümkün ise, değişiklik malikin menfaatlerini haleldar etmiyorsa eser sahibi eseri eski haline getirebilir.
Tecavüzün men’i ve ref’i aynı dava kapsamında talep edilebilir.
Mali Hakların İhlali Halinde Tecavüzün Ref’i Davası
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre, eser sahibinin izni olmadan bir eserin çoğaltılması, işlenmesi, çoğaltılan nüshaların yayılması, temsil edilmesi veya herhangi bir iletişim aracıyla umuma sunulması durumunda söz konusu eser sahibi, normalde talep edeceği bedelin üç katına kadarını isteyebilir. Ancak, talep edilecek miktar genellikle piyasa değerine göre belirlenir.
Eserin, icra, fonogram veya yapımlarının hak sahiplerinin izni alınmadan işlenmesi, çoğaltılması, çoğaltılan nüshaların yayılması, temsil edilmesi veya herhangi bir işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletilmesi durumunda, izni alınmamış hak sahipleri, sözleşme yapılmışsa isteyebilecekleri bedelin veya kanunen belirlenecek rayiç bedelin üç kat fazlasını talep edebilirler.
İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa sunulmamışsa, hak sahibi bu kopyaların imhasını veya üretim maliyet fiyatını geçmeyecek bir bedel karşılığında kendisine verilmesini, ya da sözleşme varsa isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Ancak bu durum, izinsiz çoğaltmanın hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz ve hukuki yaptırımlar uygulanabilir.
Eğer izinsiz çoğaltılan kopyalar satışa sunulmuşsa, fikri mülkiyet hakkı sahibi çeşitli seçeneklerden birini kullanabilir. Bu seçenekler arasında imha talebi, çoğaltım maliyetinin üstünde bir bedel talebi veya sözleşme varsa kanunda belirlenen bedelin üç katı kadar bir tazminat talebi bulunur.
Telif hakkı ihlali durumunda, eser sahibi maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminat, ihlalin ağırlığına ve tarafların mali durumuna bağlı olarak belirlenir. Mali haklara tecavüzde ise uğranılan zarar ve kar kaybına orantılı bir tazminat talep edilebilir.
FSEK 68. Madde Kapsamında Bedel Talebi
İzni alınmamış eser sahibi, sözleşme yapılmış olması durumunda, isteyebileceği bedelin veya FSEK hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en fazla üç kat fazlasını talep edebilir.
Bu davalar Borçlar Kanunu’na tabi olduğundan, telif hakkı ihlali durumlarında davalıya karşı bir veya on yıllık zamanaşımı süreleri geçerlidir. Mali haklara tecavüz aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa, ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Telif hakkı ihlali durumunda davalar davalının ikametgahı veya fikri mülkiyet ihlalin meydana geldiği yerde açılır. Ancak, FSEK 66. madde uyarınca tecavüzün önlenmesi ve kaldırılması davaları davacının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.
TELİF HAKKI İHLALİNDE RESMİ KURUMLAR SORUMLU MUDUR?
Bir eserin telif hakkının ihlal edilmesi durumunda, ihlal eden kişiye karşı hukuki ve cezai yollara başvurmak genellikle en uygun çözüm olacaktır. Ancak, telif hakkı ihlali durumunda resmi kurumlar doğrudan müdahale etmez ve bu tür sorunlar özel hukuk davaları kapsamında ele alınır.
Eseri kullanan kişi veya kuruluşla bir sözleşme yoksa ve eseri izinsiz kullanılıyorsa, yani telif hakkı ihlali açık bir şekilde mevcutsa, bu durumda Borçlar Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine dayanarak hukuki yollara başvurulmalıdır.
TELİF ALMA ÜCRETİ NE KADARDIR?
Telif alma ücreti, fikir ve sanat eserlerinde kayıt mecburiyeti olmamakla birlikte belirli durumlarda ödenir. Kanunun gerektirdiği zorunlu veya isteğe bağlı tescil durumlarında telif hakkı ücreti talep edilir. Bu ücret, Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen kurallara göre belirlenir.
2024 yılı için isteğe bağlı kayıt tescil başvuru ücreti 951 TL; tescili zorunlu olan müzik, sinema ve oyunlar için 3.804,50 TL; dvd-vcd-bluray gibi ithal mamul sinema ürünleri için 761 TL, üç veya daha az eser içeren fonogramlar için ise 951,50 TL‘dir.
TELİF HAKKI SÜRESİ NE KADARDIR?
Telif hakkı koruma süreleri, fikir ve sanat eserlerinin yaratıcısına belirli bir süre boyunca haklarını sağlar. Bu süreler, eser sahibinin yaşadığı süre ve ölümünden sonraki dönemi kapsar.
- Eser Sahibinin Yaşadığı Süre: Bir eser sahibi yaşadığı sürece telif hakkına sahiptir. Ölümünden itibaren ise koruma süresi 70 yıldır.
- Tüzel Kişiliklerin Eserleri: Bir tüzel kişi tarafından yaratılan eserlerde, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.
- Aleniyet Tarihine Göre Koruma Süresi: Eser sahibinin ölümünden sonra aleniyet kazanan eserlerde, koruma süresi ölüm tarihinden itibaren 70 yıldır.
- Eser Sahibinin Belirsiz Olduğu Durumlar: Eser sahibi belli değilse, koruma süresi eserin aleniyet kazanmasından itibaren 70 yıldır.
Koruma süreleri, eserin aleniyet kazandığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Aleniyet kazanmayan eserler için koruma süresi başlamaz. Koruma süresi dolan eserler, eser sahibinden izin alınmaksızın serbestçe kullanılabilir. Ancak, eser sahibi veya yasal temsilcileri tarafından bu sürenin uzatılması için başvurular yapılabilir.
Telif Hakkı simgesi, çember içinde bir “C” harfidir, © harfi üzerinde bulunduğu yapanın telif haklarının korunduğunu belirtir. C sembolü kullanılsın ya da kullanılmasın; orijinal her fikir ve ürün, doğuştan telif haklarına sahiptir.
TELİF HAKKININ DEVRİ NEDİR?
Telif hakkının devri, telif hakkı sahibinin, sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı sürece, üçüncü kişilere kısmen veya tamamen devredilmesidir. Bu, eser sahibinin esere ilişkin haklarının bir başkasına geçmesi ve devralan kişinin tam hakka sahip olması anlamına gelir.
Mali hakların devri için yazılı bir sözleşmenin varlığı gereklidir. Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve hakların ayrı ayrı belirtilmesi şarttır. Dolayısıyla, telif hakkı sahibi veya mirasçıları ile devralacak kişi arasında yapılacak yazılı sözleşme ile telif hakkı devri gerçekleştirilir.
Ancak, telif hakkına ilişkin manevi haklar, eser sahibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan miras yoluyla devredemez ve hukuki işlemlere konu olamaz ve başkası tarafından telif hakkı hak talebinde bulunulamaz. Telif hakkının devri ve sözleşmede aksine bir hüküm bulunmaması durumunda, eser sahibinin eser üzerindeki mali haklarını kullanması mümkün olmaz.
ŞARKI TELİF HAKKI NASIL ALINIR?
Şarkı telif hakkı nasıl alınır en çok merak edilen konulardan biridir. Türkiye’de müzik endüstrisi, sanatçıların ve bestecilerin eserlerini kaydedebilecekleri resmi bir kurum bulunmamaktadır. Bu durum, şarkı yazarlarının ve bestecilerin telif haklarını koruma ve kanıtlama sürecini karmaşık hale getirebilir. Şarkı yazarları, olası anlaşmazlıklar durumunda hak sahipliğini kanıtlayabilmek için farklı yollar aramaktadır.
Birçok kişi, şarkılarını oluşturduklarında nota haline döküp, melodisini kaydederek bu materyalleri kendilerine posta yoluyla göndermekte ve zarfı açmama suretiyle bunu delil olarak kullanmaktadır. Ancak, bu yöntemin yasal geçerliliği maalesef yoktur. Bu nedenle, şarkı yazarları haklarını korumak için daha güvenilir yollar aramaktadır.
Şarkı telif hakkını korumak isteyen şarkı yazarları, noter onaylı belgeler veya Kültür Bakanlığı’na başvuru gibi resmi yöntemlere başvurabilirler. Ancak, bu yöntemler genellikle pahalı ve zahmetli olabilir.
Son yıllarda, şarkı telif hakkını korumak için alternatif çözümler sunan girişimler ortaya çıkmıştır. Bu girişimler, şarkıların telif haklarını dijital ortamda korumak için çeşitli hizmetler sunmaktadır. Örneğin, zaman damgası ile işlem yapan web siteleri, şarkıların oluşturulma ve düzenlenme tarihlerini belgelemek için kullanılabilir.
Üstelik, e-imza kullanımıyla birlikte zaman damgasının yasal geçerliliği de 5070 sayılı kanunda belirtilmiştir. Bu durum, şarkı yazarlarının haklarını koruma ve kanıtlama sürecini kolaylaştırmaktadır.
Şarkı yazarları, şarkı telif haklarını korumak için bu tür dijital çözümleri kullanarak, şarkılarının izinsiz kullanımını önleyebilir ve haklarını yasal olarak kanıtlayabilirler. Ancak, her durumda profesyonel hukuki danışmanlık almak ve yerel yasal düzenlemelere uymak önemlidir.
ROMAN TELİF HAKKI NASIL ALINIR?
Fikri mülkiyet hakları, eser meydana geldiği anda otomatik olarak yaratıcıya aittir. Yani, bir kişi bir şarkı bestelediğinde, bir resim çizdiğinde veya bir kitap yazdığında, bu eserler üzerinde telif hakları doğar ve yaratıcıya aittir. Bu haklar, eserin yayılmasını, kopyalanmasını, satılmasını veya başka bir şekilde kullanılmasını kontrol etme yetkisi verir.
Şarkı telif haklarında olduğu gibi roman telif hakları için de resmi bir kayıt makamı bulunmamaktadır. Roman telif haklarının korunması için dijital kayıt ya da noter marifetiyle romanın kayıt altına alınması yarar sağlayacaktır.
Yazar ile yayınevi arasında imzalanan mali hakların devrine veya kullanımına ilişkin sözleşmelerde belirli unsurların yer alması önemlidir. Bu unsurlar genellikle şunları içerir:
- Devredilecek Mali Hakların Belirtilmesi: Sözleşmede, hangi mali hakların devredileceği açıkça belirtilmelidir. Örneğin, çoğaltma, yayma, dağıtma gibi haklar ayrı ayrı belirtilmelidir.
- Yazılı Olma Şartı: Sözleşme yazılı olarak yapılmalıdır. Bu, taraflar arasındaki anlaşmanın netliğini ve güvenilirliğini sağlar.
- Süre Belirleme: Sözleşmenin ne kadar süreyle geçerli olacağı belirtilmelidir. Örneğin, 10 yıl gibi bir süre belirlenebilir. Bu sürenin sonunda sözleşmenin yenilenmesi veya sona erdirilmesi gibi durumlar da belirlenebilir.
- Baskı Sayısı ve Adedi Sınırlaması: Yayınevi, belirli bir sayıda baskı yapma hakkına sahip olabilir. Örneğin, sadece 2 baskıyla sınırlı olabilir veya belirli bir adetle sınırlı olabilir.
- Yayımlanacak Yer: Kitabın yayımlanacağı yer belirtilmelidir. Sadece Türkiye’de mi yayımlanacak, yoksa uluslararası pazarlarda da mı satılacak belirtilmelidir.
Bu unsurların sözleşmede net bir şekilde belirtilmesi, taraflar arasındaki hak ve yükümlülüklerin daha iyi anlaşılmasını sağlar ve roman telif hakları konusunda olası anlaşmazlıkların önüne geçer.
İNTERNETTEKİ FOTOĞRAFLAR İZİN ALMADAN KULLANILABİLİR Mİ?
Bir fotoğrafın ya da herhangi bir eserin internet üzerinde yayınlanmış olması, o eserin serbestçe kullanılabileceği anlamına gelmez. İnternetteki fotoğrafları izin almadan kullanmak fikri mülkiyet ihlalidir ve eser sahibinin haklarını ihlal etmektedir.
İnternet, birçok fotoğraf ve diğer eserlere erişim sağlar. Ancak, bu eserlerin çoğu telif haklarına tabidir ve bu hakların sahipleri tarafından korunmaktadır. Fotoğrafın veya diğer bir eserin telif hakkı sahibi, eserlerini internette yayınladıklarında bile haklarını koruma hakkına ve telif hakkı hak talebinde bulunmaya sahiptir.
Bu nedenle, internetteki bir fotoğrafı veya başka bir eseri kullanmadan önce, ilgili telif hakkı sahibinden izin almak gerekir. İzin alınmadan kullanılan fotoğraflar veya eserler, telif hakkı ihlali olarak kabul edilir ve yasal sonuçlar doğurabilir.
BİR ESERDEN ALINTI YAPMAK TELİF HAKKI İHLALİNE SEBEBİYET VERİR Mİ?
Bir eserden alıntı yapmak istendiğinde belirli sınırlamalar ve kurallar bulunmaktadır. Türkiye’deki Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 35. maddesi, alıntı yapma konusunu düzenlemektedir.
Bu maddeye göre, alıntı yapma hakkı şu durumlarda geçerlidir:
- Alenileşmiş eserlerden alıntı: Bir eser alenileşmişse (yani kamuya açık hale gelmişse), bazı cümlelerin veya paragrafların müstakil bir esere alınması mümkündür. Ancak alıntının belli olacak şekilde yapılması ve alındığı yerin belirtilmesi gerekir.
- Bestelerden alıntı: Yayımlanmış bir besteden tema, motif, pasaj veya fikir nevinden parçaların müstakil bir müzik eserine alınması serbesttir.
- Güzel sanat eserleri ve diğer eserlerden alıntı: Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin veya yayımlanmış diğer eserlerin, ilmî konferanslar, dersler veya ilmî eserlerde kullanılması mümkündür. Ancak bu durumda alıntının maksadı açıkça belirtilmelidir.
Ancak, alıntı yaparken belirli sınırlamalara ve etik kurallara uymak önemlidir. Alıntı yapılan eserin kapsamı, kullanım amacı, alıntılanan miktar ve eserin orijinal niteliği gibi faktörler fikri mülkiyet hakları kapsamında göz önünde bulundurulmalıdır.